![]() |
![]() |
![]() ![]() |
|
. | |
COVİD-19 VE BİRÇOK HASTALIĞIN NEDENİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ. |
|
.
|
|
. | |
COVİD-19 VE BİRÇOK HASTALIĞIN
NEDENİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ.
"KORONA
VİRÜSÜNÜN GERÇEK NEDENİ VE ÖNLEMİ! " Başlıklı 05.04.2020 tarihli yazım, https://www.haberx.com/post/515387/korona-virusunun-gercek-nedeni-ve-onlemi "CORONA,
DÜŞÜK BAĞIŞIKLIK VE D VİTAMİNİ İLİŞKİSİ." Başlıklı 07.04.2020 tarihli
yazım, https://www.haberx.com/post/515411/korona-dusuk-bagisiklik-ve-d-vitamini-iliskisi
Aradan geçen zamanda yaptığım
araştırmalarım sonucu, bulgular bu hastalığın
ardında D Vitamini eksikliğinin yattığını göstermektedir. Ancak, bazı bilim
insanları, uzun yıllardır D Vitamini hakkında konuşmayı göz ardı etmekte. Hep
fazla alındığında D Vitamininin zararlarından bahsedilerek algı yapılıyor. D
Vitamini fazlalığının zararları ile, D Vitaminin eksikliği sonucu olan hastalıklar
alt alta sıralansın! Bakalım hangisi daha çok ağır basıyor? Fazlalıkta, ölümle
sonuçlanan vakalar neredeyse yok gibi.. Ama azlığı, birçok hastalığa neden oluyor
ve ölümle sonuçlanabiliyor. Günümüzde tedavisi mümkün hastalıklarda bile tedavi için
verilen ilaçların yada yapılan aşıların olumlu etkisi %100 değildir. Düşük olan D Vitamini seviyesinin olması gereken
seviyeye getirilmesiyle hastaların iyileşmesi ve yaşanan ölüm oranlarında büyük
azalış gözlemlenmekte ve bununla ilgili haberler yapılmaktadır. Demek oluyor ki
elimizde ilaçta, aşıda bulunmaktadır! Neden bu gerçek görmezden geliniyor? Hastalığı
hafif belirtilerle atlatmak, ölüm oranlarını %99 oranında azaltmak elimizde!
Elimizdekinin kıymetini bilelim. Düşük olan D Vitamini değerleri doktor kontrolünde
olması gerekene kadar yükseltilerek yaşanan bu
pandemiden insanları kısıtlamadan ve ekonomileri olumsuz etkilemeden kurtulabiliriz!
Neden bazı bilim insanları kulağı tersinden gösteriyor? Neden bataklığı kurutmak
yerine sinekleri öldürmeye çalışıyoruz? Neden elimizde olan D Vitamini silahını
kullanmıyoruz? Tıp bilimine inancımız ve
tedavi yöntemlerine olan güvenimiz tamdır! Bunu kimse sorgulamıyor.
Tüm doktorlar, nasıl hastalarını muayene
ederken rutin olarak ciğerleri dinleme, tansiyon ölçme gibi standart işlemler
yapıyorsa, bunun yanında bu rutin kontrollere ilave olarak kandan numune alınarak
muayeneye gelen hastaların D Vitamini seviyelerine bakılmasınıda rutin olarak
eklenmesini öneriyorum. Tüm dünyada ve ülkemizde D vitamini düzeyi 30 Ng/ml den az
olan insan sayısı azımsanamayacak kadar çok olduğu göz önüne alınacak olunursa,
tedaviye başlamadan önce doktorların bu ölçümü yaptırmalarını, D Vitamini
seviyesi az olanların yine doktor kontrolünde D Vitamini seviyelerini 30 Ng/ml nin
üzerine çıkarılmasını sağlamalarını şiddetle öneriyorum. Ardından, tıbbi
tedavi yöntem ve metotlarını kendi uzmanlık alanlarına göre uygulamaya devem
etsinler. D Vitaminin 30 Ng/ml nin üzerine çıkarılmasıyla, hastaların tedavisinde
kullanılan ilaçlar ve yöntemlerde daha başarılı sonuçlar alınacağı göden kaçırılmamalıdır.
D Vitamini tartışmalarının
yanı sıra, günümüzde Covid-19 Salgınıyla yapılan mücadelede, büyük bir çoğunluğun
düşük olan D Vitamini seviyelerinin doktor kontrolü altında olması gereken 30 Ng/ml
ve üzerine çıkarılmasında büyük yararlar vardır! Acilen bununla ilgili bir çalışma
başlatılmalıdır. Yine tekrar ediyorum! D
Vitamini ile ilgili söylemlerden önce tüm bilim insanları bununla ilgili resmi ve
bilimsel araştırmaları yaygın olarak yapmalıdır. D Vitamini ile ilgili araştırma
ve deneyler biran önce yapılmalı, sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
Yapılacak araştırmalara kısaca değinecek olunursa Covid-19 Pandemisinin yaşandığı
günümüzde, aile içinde hasta olan birinin olmasına
rağmen hastalığa hiç yakalanmayanların, hastalığı belirtisiz (Asemptomatik)
yada hafif geçirenlerin, hastalığı belirgin bir şekilde geçiren ve hastaneye başvuranların,
yoğun bakımda yatanların ve ölenlerin D Vitamini ölçümlerinin yaygın bir şekilde
yapılarak kısa bir süre içinde D Vitamini ile Covid-19 Arasında bir ilişkinin olup
olmadığı resmi olarak acilen araştırılmalı ve sonuçları vatandaş ile
paylaşılmalıdır. Hatta, bununla da yetinmeyip, D Vitamini düşük olan Covid-19
hastalarının kandaki D Vitamin seviyelerini 30 Ng/ml nin üzerine çıkartarak D
Vitamini vermeden ve D Vitamini yükseldikten sonraki durumları incelenmeli ve sonuçları
vatandaş ile paylaşılmalıdır! Bilim
insanlarını bununla ilgili resmi ve bilimsel araştırmalar yapılmalıdır. Ne
kadar makaleye dayandırılırsa dayandırılsın, bilim,
gerçek hayatta fiili sonuçlarla mutlaka örtüşmelidir! İddia edilen ve öne
sürülen bilimsel açıklamaların gerçek hayatta fiilen örtüşmesi gerekmektedir. Bilim, şeffaf olmalıdır. Yeniliklere ve
bilimsel araştırmalara açık olmalıdır! Bilimi bilim yapanda budur zaten. Günümüzde, aşırı
hijyeninde bağışıklık sistemimizi düşürdüğü gözden kaçırılmamalıdır!
(Amerikada tedavisi aşırı hijyenli ortamda yapılan çocuk örneğinde olduğu gibi.) Böyle
gidersek, normal grip vakalarında bile vücudumuz savunmasız kalır. Basit bir grip virüsü,
her zamankinden daha çok ölümlere neden olabilir. Bilinen basit grip virüsüne karşılık
elimizde tedavi yöntemlerinin olduğu, aşının olduğu durumda bile tüm dünyada son 1
yılda yaklaşık 200.000 kişi ölmüştür. Elimizde tedavi ve aşının bulunmadığı
Covid-19 pandemisinde ise, şuana kadar 500.000 civarında insan ölmüştür. Korona
vakalarının bazılarında tat ve koku alma kaybı yaşandığı görülmektedir. Tat ve
koku alma kaybı (Anosmia.) hastalığı ile 2011 yılında aşağıda kaynağını
vermiş olduğum yetersiz de olsa bazı araştırmalar yapılmıştır. D vitamini eksikliği ile koku kaybı arasında
olası bir korelasyon: 2 olgu sunumu. Kaynak-3:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3315864/#:~:text=Lack%20of%20smell%20can%20lead,test%20for%20vitamin%20D%20deficiency
Bu araştırmada D Vitamini eksikliği ile Koku Kaybı (Anosmia) ile doğrudan bir ilişki
olduğu gözlemlenmiştir. Şimdilerde Korona vakalarının bazılarında tat ve koku alma
kaybının (Anosmia.) hastalığının yaşanması ve bunun nedeni olarak D Vitamini
eksikliğinin yapılan araştırmalarda gösterilmesi ne tesadüf değimli? Kısaca, uzun yıllardan beri
bazı bilim insanları tarafından D Vitamini hakkında yapılan konuşmalar ve
tartışmalar hep göz ardı edilmiştir! Konuşma yapılsa bile, çoğunlukta olan
yararlarından bahsedilmeyip zararlarından bahsedilmiştir. Hatta, günümüzde bile bazı
bilim insanları D Vitaminin adını ağızlarına almamaya özen göstermektedirler. Ayrıca,
yapılan son araştırmalar ve haberlerde D Vitamini eksik olan hastaların
hastalıklarını zor geçirdikleri, hatta D Vitamini eksiği olan Covid-19 hastalarının
yüzde 99’unun hayatını kaybettiğine dair bilgiler gelmektedir. Yapılan çalışmalar
sonucu, güneş ışını vitamininin Covid-19’a karşı hayat kurtarabilecek bir güce
sahip olduğunu belirtilmektedir. Kaynak-4: https://www.ntv.com.tr/galeri/saglik/d-vitamini-eksikligi-olan-covid-19-hastalarinin-yuzde-99u-hayatini-kaybediyor,SsleaIC7p02BEyV_YaMX0Q
Gelelim Covid-19 salgını
ile ilgili gelişmelere. Burada ben, elmayla armudu karıştırmadan Amerika kıtası
demeden (Kuzey ve Güney Amerika.) sadece Amerika Birleşik Devletlerini ele alarak bazı
kıyaslamalar yapmak istiyorum. Bu kıyaslamaları yaparken de hiçbir kelime oyunu
yapmadan açık ve net bir şekilde aşağıda verilen linklerde verilen verilerin
dikkatli bir şekilde incelenmesinde yarar olduğunu düşünmekteyim. Hatta, kolay anlaşılsın
diye Kaynak-1 ve Kaynak-2 olarak gösterdiğim sitelerdeki görsel verileri bir araya
toplayarak, üzerine bazı işaretler ve açıklamalarda bulunduğum Covid-19 ABD
Grafikler isimli dosyayı da sizlerle paylaşmakta yarar gördüm. Corona Daily Death ABD. Not: Çıkan sayfada Amerika Birleşik Devletleri
Tıklanacak. Almanya’nın altında ve seçili olan Amerika Birleşik Devletlerinin
üzerine gelerek tıklama yapılacak. United States Corona Virus
Cases. (Amerika Birleşik Devletleri Korona Virüs Vakaları.) Kaynak-2: https://www.worldometers.info/coronavirus/country/us
Görüldüğü gibi George
Flyod’un polis tarafından öldürülmesi ile başlayan ve ABD nin büyük bir kısmına
yayılan olayların Korona vakalarında patlama yaşanacağı ileri sürülmüştür.
Grafiklerde açıkça görülmektedir ki Corona olaylarında artış yaşanmasına rağmen
yaşanan ölüm olaylarında büyük bir düşüş
gözlemlenmektedir. Salgının en önemli sonucu olan ölümlerin azalması gözden
hiç kaçırılmamalıdır! Bilim insanlarının, biran
önce harekete geçerek bağışıklığı düşük olan insanların
bağışıklıklarını olması gereken düzeylere çıkarmaları için dikkatlerini
buraya vermelerinde yarar vardır. Bataklıktaki sineklerden kurtulmaya çalışmak
yerine, bataklığın kurutulmasına gidilmelidir. Sorunu, kalıcı olarak kökünden
çözmenin yegane yolu budur.
SEVGİLERİMLE. Hasan Yaşar Özfidan. LL.M. Uluslararası Hukukçu - Ekonomist. Araştırmacı Yazar.
Ödül Alan Çalışmalarımı Topladıgım Site: www.ekonomikcozum.com Köşe Yazılarım: www.haberx.com
|
|
Türkiye'nin
Tarafsız Haber Sitesi - www.ekonomikcozum.com Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler. |