07.09.2004 . GÜNEYDOĞUDA TERÖR OYUNUNA GELMEYELİM! Ülkemizdeki yaşanan terör olayları binlerce gencimizin şehit olmasına ve Milyonlarca Ailenin perişan olmasına mal olmuştur. Şehitlerimizin kanları parayla ölçülemez ama, yaşanan bunca olaylar ülke ekonomisine büyük yükler getirmiş ve terörle yapılan bunca silahlı mücadeleye rağmen olumlu sonuçlar doğurmaya yetmemiştir. Dikkatinizi çekmiştir, doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terörist saldırılar ve olaylar zaman zaman olmaktadır. Ülkemiz tekrar terör batağına çekilmek istenmektedir. Burada kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmekte yarar görüyorum. Ülkemiz Doğuda terör tehtidi , Batıda ise Yunanistan, Kıbrıs, adalar sorunuyla savaş tehtidi altında bırakılarak hep köşeye sıkıştırılmak istenmiştir. Burada asıl amaç, ülkenin ekonomik yönden zayıflatılması, uluslararası siyasi alanda zor duruma düşürülmesi ve savaş tehtidi altında kalan Türkiye'nin Savunma Harcamalarını yüksek tutarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin çağın gereklerine göre modernize edilerek küçültülmesine mani olunması çabaları yatmaktadır. Konuyu daha da açacak olursak, Dünyada enerjinin önemi, sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün daha da artmaktadır. Yakın geçmişte yaşanan Irak Savaşı dahil savaşların çoğu, ülkelerin ekonomik ve siyasi yönden daha güçlü olması için gözlerini dünya enerji rezervlerine dikmelerinden kaynaklanmıştır. Ülkeler, dünya enerji kaynaklarının kontrolünü ne kadar çok ellerinde tutarlarsa, hem kendi ekonomilerini hem de diğer ülkelere karşı her yönden üstünlük sağlayacaklarını çok iyi bilmektedirler. Bu yüzden günümüzdeki ve gelecekteki savaşlara enerji savaşları adını verebiliriz. Hatta, savaşlar bile değişmiştir. Günümüz savaşlarında, medyayı kullanma, psikolojik yıpratma, ekonomik baskı ve akla gelebilecek tüm taktikler kullanılmaktadır. Komuta kademesi bir şekilde etki ve ikna edilen Irak ordusunun nasıl bir gecede buhar olup kaybolduğunu çok iyi hatırlarsınız. Günümüzde düzenli orduları yenmek için, artık savaş meydanları kullanılmamaktadır. Ülkelerin sosyo ekonomik yapıları çok iyi analiz edilerek, halkın etki altına alınması, ordu yöneticilerinin bir şekilde ikna edilmesi ve yıpratılması artık revaçtadır. Bunlardan biri de yakın bir geçmişte Türk Özel Kuvvetlerine ait seçkin askerlerimizin Kuzey Irakta başlarına çuval geçirilerek esir alınması ve Türk kamuoyunun ve askerlerinin morallerinin bozulmasıdır. Adeta meydan savaşı kaybetmek kadar olumsuz bir etki yapan bu ve bunun gibi yöntemleri modern çağın savaşlarında artık sıkça görmekteyiz. Bütün bunlara rağmen halk direnişine karşı etkili bir yöntem bulunamamıştır ve savaşan ülkelerin en çok korktuğu durum da halk direnişidir. Yakın bir gelecekteise, dünya petrol rezervlerinin tükeneceği bilinmekedir. Günümüzde petrol için yapılan savaşlar yerine başka enerji kaynakaları için yapılacaktır. Gelecekteki muhtemel enerji kaynaklarından biri de bor madenidir. Dünya bor rezervlerinin %70 şine sahip olan Türkiye'nin gelecekteki önemini daha da arttıracaktır. Almanya'da bor ile çalışan arabanın yapıldığını hepiniz bilmektesiniz. Ayrıca, bu madenin bir çok ürünün üretriminde |
|||||