![]() |
![]() |
![]() ![]() |
22.09.2004, 10:10 Hepsinden önemlisi, sosyal güvenlik kuruluşlarının bir an önce tek bir çatı altında toplaması gerekmektedir. |
SOSYAL GÜVENLİK KURULUŞLARINDAKİ AÇIKLARIN NEDENLERİ. Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumları neden açık veriyor? Ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin temel problemi, sosyal güvenlik kuruluşlarının gelirlerinin, bu Kuruluşların giderlerini karşılayamamasıdır. Bu kuruluşların 2003 Yılındaki gelir ve gider açığı SSK için 4.6 Katrilyon, BAĞ KUR için 5 Katrilyon, Emekli Sandığı için 3.6 Katrilyon olmak üzere toplam 13.2 Katrilyon olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamın 2004 Yılında 12.5 Katrilyon civarında gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Sosyal Güvenlik Kuruluşlarının gelir gider açıklarının başlıca nedenleri şunlardır; Sosyal güvenlik sisteminin sağlam bir finansman yapısına sahip olabilmesi için, sistemde 1 Pasif sigortalıya karşılık 4 Aktif sigortalının olması öngörülmektedir. Ancak, ülkemizde bu oran 2002 Yılı için 1.83 tür. Yani 1 Aktif sigortalıya karşılık 4 Bağımlı bulunmaktadır. Yani, tam tersidir. Ülkemizde iş gücüne katılım oranının düşük olması, sistemdeki sigortalıların bağımlı sayısının yüksek olmasına sebep olmaktadır. Bağımlıların sayısının yüksek olması ise, sistemde bağımlılara yapılan harcamalarında artmasına yol açmaktadır. Bunun için çalışan nüfusun çoğalması için gerekli önlemler alınmalı, yeni işe alınacak elamanlar için işyerlerine kolaylıklar sağlanmalıdır. “Yeni bir işyeri açmak zor, kapatmak daha da zor.” Düşüncesi değiştirilerek yeni işyeri açılması ve kapatılması kolaylaştırılmalı ve müteşebbis insanlar ürkütülmemelidir. Keza, günümüzde işyerlerini kapatan ve çeşitli bürokratik nedenlerden dolayı mahkemelik olan kişilerin çokluğu, yeni iş yeri açacak olan kişilerin motivasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, sigorta primleri düşürülerek, evkadınları dahil çalışan ve çalışmayan ayrımı yapılmaksızın tüm bireyler enaz bürokratik işlemle birşekilde otomatik olarak sigorta yapılmalı ve sosyal güvenlik şemsiyesi daha da genişletilmelidir. Yine, DİE Verilerine göre ülkemizde kayıtdışı istihdamın toplam istihdama oranı %51.4 tür. Yaklaşık 10 Milyon ücretlinin 3 Milyonu, yani her 3 İşçiden 1 ri kayıtdışındadır. Kayıtdışı istihdamın yüksek olması, sisteme prim ödeyecek sigortalı sayısının da düşük olmasına neden olmakta, buda sistemin gelirlerinin düşük bir seviyede oluşmasına yol açmaktadır. Sosyal güvenlik bilgi sisteminin prim tahsilatında kontrolü sağlayacak yeterlilikte olmaması, primlerin tahsil edilmesini güçleştirmektedir. Geçen 2002 Yılı rakamlarına göre SSK da prim tahsilat oranı %82, BAĞ KUR da ise %50 dir. Borçlanma kanunları ile geçmişe dönük hizmet kazanılmasına imkan verilmesi, prim ödeme ahlakını olumsuz etkilemekte, sistemin gelirleri azalmaktadır. Bunun yanında, prim borcunu ödemeyen yükümlülere zaman zaman getirilen Prim afları da prim ödeme eğilimini azaltmaktadır. Sosyal güvenlik kuruluşlarında yeterli teknolojik altyapının ve bilgi sistemlerinin bulunmaması, etkili bir kayıt ve takip sisteminin, hem de sosyal güvenlik kurumları arasında koordinasyon kurulamamasına neden olmaktadır. Bu ise, kayıt dışılığa mükerrer sosyal sigorta yardımları yapılmasına yol açmaktadır. Ayrıca, sosyal güvenlik kuruluşlarında
bürokrasinin azaltılması ve sadeleştirilmesi, sistemdeki bilgi ve hizmet akışını hızlandıracak, sosyal güvenlik kuruluşlarının
daha verimli hale gelmesini sağlayacaktır. Sosyal güvenlik kuruluşlarının yönetimlerinin gerçek anlamda özerk olmaması, siyasi müdahalelere açık hale getirmekte, her iktidar değiştiğinde bilimsel dengelere dayanmayan popülist kararların alınmasına yol açabilmektedir. Hepsinden önemlisi, sosyal güvenlik kuruluşlarının bir an önce tek bir çatı altında toplaması gerekmektedir.
Dünyada az örneği kalan bizdeki uygulamanın sonlandırılarak
tek bir
Sosyal güvenlik ağının kurulması bir çok sorunları kendiliğinden ortadan kaldıracaktır. |
Türkiye'nin Tarafsız Haber Sitesi - www.ekonomikcozum.com Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler. |