SEÇİMLERİ ADAM GİBİ YAPIN,
SONUÇLARINA DA
SAYGI GÖSTERİN!
Buradan siyasilere sesleniyorum! Ülkemizin siyasi entrikaları
kaldıracak hali kalmamıştır. Yeni bir hükümet arayışlarına girenleri ve
seçimleri erteletme girişimlerinde bulunanları halkımız affetmeyecektir.
Senaryo hep aynı;
Erken seçim kararı alel acele alınıyor...
Seçim ve Siyasi Partiler kanununda kendi menfaatlerine uygun ufak
tefek değişiklikler yapılıyor...
Zaman yetersizliğinden dolayı Partiler adaylarını ön seçimle
saptamayıp merkezi atamayla saptıyor...
Sonuç her zamanki gibi...
Milletten kopuk, parti liderlerine sadakatlerini göstermek için
yarışan Milletvekilleri...
Tabi, bunun sonucunda doğan lider sultası...
Peki, biz bu zinciri ne zaman kıracağız? Asıl mesele o partinin
yada şu partinin seçimi kazanması değildir. Mesele, halkın siyasi partiler üzerinde
etkinliğinin arttırılmasıdır. Mesele, demokrasinin ülkemize iyice
yerleştirilmesidir.
Mevcut siyasilerin çoğu, bu değişiklikleri gerçekten
istememektedir. İsteseler bile “Biz istiyoruz ama diğer partiler desteklemediği için
gerçekleştiremiyoruz.” Görüntüsünü vererek popülist politikalar izlemektedirler.
Buradan köklü reformlar yapmak isteyen Partilere sesleniyorum. Gerçekten köklü
değişiklikler yapmak istiyorlarsa neden bu değişiklikleri kendi tüzüklerinde daha
önce yapmadılar?
Gelelim birleşme konusuna. Birleşmek isteyen bütün partilerin
genel başkanları birleşme konusunda samimiyseler, önce sıkı sıkıya sarıldıkları
genel başkanlık koltuklarını bıraksınlar, bıraksınlar ki samimi olduklarını,
kişisel menfaat ve entrikalar içinde olmadıklarını anlayalım!
Meclisteki parçalanmışlığı önlemek, siyasi istikrarı
sağlamak, ülke yöneticilerinin ileriye dönük bazı çekincelerini ortadan kaldırmak
ve ülkenin önünü açmak için, Türkiye’ye özgü iki turlu seçim sisteminin biran
önce uygulamaya konulması gerekmektedir.
Siyasiler arasında birleşme ancak, iki turlu seçim sisteminin
uygulamaya konulmasıyla mümkün olabilir. İki turlu seçim sistemiyle karşı karşıya
kalan siyasiler, ikinci tura kalabilmek için mecburen aralarında birleşmek zorunda
kalacaklardır.
Bütün bunlara rağmen, ülkemizde İki turlu seçim sisteminin
uygulamasının bazı sakıncaları olduğunu ve buna sıcak bakmadıklarını yetkililer
sıkça dile getirmektedir. Bende buradan onlara,
-Ülkemizde demokrasiyi geliştirilmek istiyorlar mı, yoksa
istemiyorlar mı?
-Vatandaşın çoğunluğunun meclise iradesinin tam olarak
yansımasını istiyorlar mı, yoksa istemiyorlar mı?
-Ülkede ekonomik ve siyasi istikrarı sağlayarak ülkenin önünü
açmak istiyorlar mı, yoksa istemiyorlar mı?
-Vatandaşların, gelişmiş ülkelerde yaşayan vatandaşların yaşam
standartlarında yaşamasını istiyorlar mı, yoksa istemiyorlar mı?
-Halk bu değişiklikleri istiyor mu, istemiyor mu?
-Batı ülkelerinin önemli konularda halka sorduğu gibi, bu konuda
halkın fikirlerini sormak üzere, referanduma gitme cesaretleri var mı, yoksa yok mu?
Diye soruyorum.
Bütün bunlara rağmen çekincelerinde ısrar ederlerse, onlara tek
partili hayata geçmelerini tavsiye ediyorum. Halkın görüşlerine itibar etmeyen ve
çoğunluğun sesine kulak tıkayarak egemenliğin kime ait olduğunu gösterenler, tek
bir parti kurarlar ve göstermelik bir seçimle onu iktidara getirirler. Böylece
çekinceleride tamamiyle ortadan kalkmış olur.
Bu seçimde fırsatı gene kaçırdık. Avrupa birliği ile ilgili
kanunları bir gecede çıkaran, imf nin taleplerini yani emirlerini iki üç gün
içinde yerine getiren sayın siyasilerimiz ucu kendilerine dokunacak diye seçim ve
siyasi partiler kanunu da Türkiye’nin menfaatine büyük katkı sağlayacak bu
değişiklikleri yine yapmak istemediler.
Gelelim herkesin merak ettiği seçim sonuçlarına. Seçim sonrası,
ülkeyi AK Parti, DYP, CHP Koalisyonu yönetecek gözüküyor. Herkes buna göre
hesabını yapmalı...
|
Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor...