MUSUL VE KERKÜK AVANTAJINI İYİ
KULLANMALIYIZ.
Biliyorsunuz "Balık verme, balık tutmasını öğret."
Misali, ülkemizin içinde bulunduğu krizden çıkma arayışları içersinde olduğu ve
borçlarının inanılmaz derecede büyüdüğü şu dönemde, borç para almak yerine
daha önceki zararlara karşılık Musul ve Kerkük Petrollerindeki haklarımızı
düzenleyen 1926 Anlaşmasına işlerlik kazandırılmasının doğru olacağına
inanmaktayım.
Türkiye ile İngiltere arasında yapılan Ankara Antlaşmasına göre
Türkiye Musul – Kerkük ve Süleymaniye’deki iddiasından Musul Petrolleri gelirinin
% 10 nu her yıl Türkiye’ye verilmesi şartıyla vazgeçmiştir.
Amerikanın Iraka müdahale etmek için müttefik aradığı şu
günlerde bölgede Kürt Devletinin kurulmaması güvencesiyle birlikte
antlaşmaya işlerlik kazandırılması en akılcı yol olarak gözükmektedir.
Neresinden bakarsanız bakın Musul ve Kerkük petrollerinde 1926
Anlaşmamıza göre haklarımızı almamız, olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Yöneticilerimizin Kıbrıs konusunda gösterdiği cesareti burada da göstermelerini
bekliyorum.
Merhum 8. Cumhurbaşkanımız Sayın, Turgut Özalında düşüncelerinde yeralan
böyle bir fırsat, tarihte nadiren Ülkelerin başına gelir ve bu fırsatı kullanmamız
gerekir.