LİRADAN SIFIR ATMANIN TAM
ZAMANI.
Bugünlerde Merkez Bankası 2005 Yılında uygulamaya konulmak
üzere Türk Lirasından Sıfır atılmasını daha önce olduğu gibi tekrar gündeme
getirmiştir. Bende bu konu hakkında düşüncelerimi sizlere aktarmada yarar gördüm.
Dünyada Sıfır atma uygulamalarına bakacak olursak, yüksek
enflasyon yaşayan birçok ülke uygulanan istikrar programlarının bir parçası olarak
para birimlerini yenilemiş ve paralarından Sıfır atmışlardır. Gelişmiş
ülkelerden Almanya ve Fransa 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yüksek enflasyon
nedeniyle paralarından Sıfır atmışlar ve bunda da başarılı olmuşlardır. Paradan
Sıfır atma, ençok gelişmekte olan Latin Amerika ülkelerinde görülmüştür.
Özellikle Arjantin ve Brezilya 1970 lerden sonra birçok kez paralarından sıfır atma
operasyonu gerçekleştirmişlerdir. Arjantin 1990 da ilan ettiği 1 USD - 1 Peso kurunu
hala uygulamaktadır. Aynı şekilde 1985 te İsrail, 1996 da Ukrayna, 1998 te Rusya, 1999
Bulgaristan Paralarından Sıfır atarak yeni para birimlerini ilan etmişlerdir.
Latin Amerika ülkelerinde özellikle Arjantin’de başarısız
paradan Sıfır atma operasyonları yaşanmıştır. Bunun nedeni olarak Arjantin, yerel
Para birimini Dolara endeksledikten sonra, önceleri istikrarlı para politikaları
uygulamış ve başarılı olmuştur. Ancak, daha sonraları istikrarlı para
politikalarından uzaklaşması sonucu bugünkü durumuna düşmüştür. Bunun ardında
Dolara endekslenen para birimi, nasılsa Dolara endekslendi diye piyasalara gereğinden
fazla para sürülmesi, yani karşılıksız para basılması yatmaktadır. Bu duruma
düşülmemesi için, karşılıksız para basarak piyasalara gereğinden fazla para
sürülmemesi, yada piyasalara gereğinden fazla para sürülmesiyle birlikte Pesonun
değer kaybetmesine olanak sağlanması gerekiyordu. Ama, böyle yapılmadı. Bunun sonucu
Peso yerine aşırı bir şekilde Dolara yönelindi. Merkez Bankası Dolar ihtiyacını
karşılayamaz hale geldi ve kriz yaşandı. (Hasan Yaşar Özfidan Savı.)
Bunun için Türk Lirasının yabancı para birimlerine endekslenmesine şiddetle karşı
çıkmaktayım.
Para biriminden sıfır atma yüksek enflasyonu önlemeye yönelik
birçok gelişmekte olan ülkelerde uygulanmıştır. Türkiye’de bu konu şimdi olduğu
gibi bazı dönemlerde gündeme gelmiştir. Türkiye’de Sıfır atılması tartışması
1983 te dönemin Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu’nun TL den 3 Sıfır atılması
önergesiyle başlamıştır. 1994 ve 1996 da TL den Sıfır atılması tartışmaları
gündeme gelmiş ancak birçok iktisatçının “Sıfır atma uygulaması için
enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi gerektiği.” Hedefine ulaşılamadığı için
gerçekleştirmek mümkün olmamıştır. Kişisel olarak enflasyonun tek haneli rakamlara
inmesinden çok Merkez Bankasının uygulamış olduğu para politikaları ve para arzı
bana göre daha önemlidir.
Enflasyonun yüksek seyretmesinin ardında piyasalara olması
gerekenden fazla para sürülmesi yatmaktadır. Bunun için Merkez Bankasının tedavülde
bulundurduğu banknot miktarındaki artışın Yıllık bazda % 10 dan fazla olmaması
konusunda kesin bir çerçeveye oturtulması için hukuki bir düzenleme yapılması
gerekmektedir.
Türkiye’de istikrar programının bir parçası olarak Sıfır
atmak gereklidir. Bir para biriminden Sıfır atmanın istenen olumlu sunucu verebilmesi,
ekonomik ve psikolojik şartlara ve zamanına bağlıdır. Faizlerin sağlıklı ve
istikrarlı bir şekilde aşağıya düşüşünün devam etmesi, Türk Lirasının başta
Amerikan Doları olmak üzere değerini istikrarlı bir şekilde koruması, Merkez
Bankasının Dolar rezervlerinin fazla olması, siyasi istikrarın sürmesi, paradan
sıfır atılmasının şartlarının oluştuğunu göstermektedir.
Hasta bir insanın kalp, tansiyon ve şekeri normal düzeye
çekildikten sonra ameliyatının yapılmasında olduğu gibi Türk Lirasından Sıfır
atılması için şartlar oluşmuştur. Bu şartlardan en önemlisi, merkez bankası son
yıllarda yürütmüş olduğu başarılı para politikalarıdır. Önümüzde yerel
seçimler vardır. Popülist politikalar izlenmediği ve merkez bankası aynı
politikaları sürdüğü taktirde, yapılacak seçimler sonrası Türk Lirasından 6
Sıfır atılmasının yerinde olacağını düşünmekteyim.
Türk Lirasından Sıfır atılarak yaklaşık olarak 1 Dolar - 1.5 TL
ya eşitlendiği taktirde Bankalarda Dolara uygulanan yıllık %3 Dolaylarındaki faiz ile
yenilenmiş Türk Lirasına uygulanan faiz daha rahat bir şekilde kıyaslanmaya
başlanacak ve yeni Liraya uygulanacak olan faiz de Dolara uygulanan faiz seviyelerine
doğru hızlı bir şekilde düşüşe geçecektir. Böylece, enflasyonun çok üstünde
seyreden ve bir türlü düşürülemeyen reel faiz oranları da aşağıya çekilmiş
olacaktır.
BAZI PARASAL GÖSTERGELER.
Yıl. |
2001. |
2002. |
2003. T. |
GSMH.(MilyonUSD.) |
144.0. |
181.7. |
238.1. |
GSMH Kişi
Başına.(USD.) |
2.101. |
2.609. |
3.366. |
Enflasyon.
(TEFE.) |
88.6. |
30.8. |
16.5. |
Enflasyon.(TÜFE.) |
68.5. |
29.7. |
20.0. |
Dış
Borç.(MilyonUSD.) |
113.806. |
131.407. |
138.260. |
İç
Borç.(MilyonUSD.) |
84.886. |
91.691. |
119.439. |
Emisyon
Hacmi.(MilyonUSD.) |
3.709. |
4.706. |
6.556. |
| Tedavüldeki Para.(Milyon
USD.) |
5.521. |
6.511. |
9.559. |
Para Arzı.
M1. (Milyon USD.) |
7.708. |
8.707. |
11.783. |
Para Arzı.
M2Y. (Milyon USD.) |
72.483. |
81.488. |
92.421. |
Kaynak: HSBC Yatırım.
M1 : Bankalar dışındaki para ile vadesiz mevduatlar
toplamıdır.
M2 : M1 e ek olarak mevduat Bankalarının vadeli mevduatlarını
kapsar.
M2Y : M2 ye ek olarak Türkiye’de yerleşik kişilerin Döviz tevdiat
hesapları.
Emisyon Hacmi : Devletin yetkili kıldığı Banka tarafından piyasaya
sürülmüş toplam kağıt para miktarıdır.
Tedavül: Sirkülasyon, para dolaşımı.
Bazı uzmanlar “Nasılsa 2010 Yılında Euroya geçilecek. 5 Yıllık
bir süre için para üzerinde operasyon yapılması anlamsızdır.” Görüşünü
savunmaktadırlar. Ancak, her şeyde kademeli bir geçiş dönemi vardır ve kademeli
geçiş daha sağlıklı olmaktadır. Ayrıca, Avrupa Birliğine girmemize kesin gözle
bakılmamalı, girilse dahi güçlü bir para birimiyle girilmesinin avantajı göz ardı
edilmemelidir.
Yeni para birimine geçerken yapılacak teknik ve hukuki
hazırlıkların ülkeye ek masraflar yükleyeceği bazı uzmanlar tarafından aynı
şekilde dile getirilmektedir. Bende kendilerini, hasta bir insanın iyileşmesi için
gerekli ilaçlara verilecek parayı gereksiz bir masraf, külfet gibi gören kişilere
benzettiğimi söylemek istiyorum. Yeniliklere açık ve girişimci olmalıyız.
Herşeye hayır diyen bir zihniyetle hiçbir yere varılamayacağını ve Atatürk’ün
göstermiş olduğu münhasır medeniyetler seviyesini yakalayamayacağımızı artık
öğrenmeliyiz. Hiçbir şey yapmazsanız hata payınız Sıfır olur. Yapılan her
şeyde hata payı vardır. Önemli olan bunu en aza indirmektir. Bunun için konu, ilgili
yerlerde ve kamuoyunda tartışılmalı ve hata payı en aza indirilmelidir.
Konuyla ilgili yapılması gereken teknik ve hukuki değişikliklere
gelince, teknik ve hukuki hazırlıklar yapılırken konuyla ilgili olarak ilgili
kişilerin ve akademisyenlerin görüşlerine başvurulmalı, daha sonra gerekli
değişikliklere gidilmelidir. Ayrıca, Liradan Sıfır atılmasıyla oluşabilecek
enflasyonist baskının giderilmesi için belli bir süre, ürünlerde eski ve yeni para
birimleri ile fiyat gösteren etiketler kullanılmalıdır.
Genel olarak baktığımızda 1 Milyon Dolar ile 1 Milyon Liranın
Matematiksel olarak aynı olmasına karşın, alım gücü olarak aralarında bulunan
büyük bir uçurum olduğunu görmekteyiz ve kıyaslama yapmakta güçlük çekmekteyiz.
Liradan 6 Sıfır atılmasıyla anlam karışıklığına neden olan bu uçurum
giderilmiş olacaktır. İşlemler sadeleşecek ve hızlı bir şekilde yapılacaktır.
Kısaca Türk Lirasının üzerindeki bol Sıfırlı kambur gitmiş olacaktır.
Türk Lirasının Amerikan Doları karşısında iyi bir performans
sergilediği şu günlerde Liradan Sıfır atılması, Liranın Dolar ve diğer yabancı
para birimleri karşısında sağladığı bu değerin istikrarlı bir şekilde kalıcı
olmasını sağlayacaktır.
Ayrıca, yeni para birimine verilecek ad çok önemlidir ve bu konu
kamuoyunda tartışılmalıdır. Bana göre, psikolojik etkisi de göz önüne alınarak
yeni para birimine Türk Doları adının verilmesi yararlı olacaktır.