Millet evine alacak ekmek parası bulamıyor...
Emlak vergilerini dahi ödeyemez durumda...
Zorunlu deprem sigortasınıda ödeyemeyecek durumda...
Bunların hepsini ülkeyi yönetenler gayet iyi biliyor. Ancak, olası
deprem sonrası mali yönden sorumluluk üstlenmemek için zorunlu deprem sigortası
getiriliyor.
Kısacası olası deprem sonrası milleti ortada bırakmak ve
hasarları gidermemek için kılıfını şimdiden hazırlıyor.
Millet, eğitime katkı payı veriyor ve kendi okulunu kendi
yaptırıyor.
Adalet ise, ağır işliyor. Millet kendi adaletini
kendisi vermesi için adeta zorlanıyor.
Sağlık hizmetlerine gelince. Sağlığın beklemesi olmaz.
Hasta olan vatandaşa hemen müdahale edilmesi gereklidir. “Sen bekle, sıran gelince
seni muayene ve tedavi edeceğim.” denmesi son derece yanlıştır. Devlet buna mazeret
bulmamalı.
Kısacası, devlet asli görevlerini yapamayarak
vatandaşı kendi kaderine terketmiş durumdadır.
Zorunlu deprem sigortasına gelince, vatandaş “Benim durumum müsait
değil, perişan haldeyim. Zorunlu deprem
sigortasını yaptıramayacağım. Devlet benim yerime topladığı vergilerle
bu sigortayı yaptırsın.” Devlet ise “Ben topladığım vergilerle
borçları ödüyorum.” Diyor.
Yeni yasada zorunluluğun
getirilmesi, vatandaşı çileden çıkaracaktır. Burada
sergilenmesi gereken en akılcı yol ise,
devletin sağlam sigorta şirketleriyle vatandaşı
başbaşa bırakması ve deprem sigortasındaki
zorunluluğun kaldırılmasıdır.
Tablo kısaca böyle.
Bütün bu gelişmeler üzerine, millet son sözünü söyleyerek
“Zaten milleti kendi kaderiyle başbaşa bıraktınız. Oturduğunuz koltukları
bırakarak ülkeyi yönetme zahmetinede katlanmayın. Vatandaş buralarda da
yapılması gereken görevleride layıkıyla üstlenerek yapar.” derse ne
yaparsınız?
Email : hasanozfidan1@hotmail.com
|