EGE ORDUSU NEDEN KALDIRILMIYOR?
Biliyorsunuz AB Süreci içinde olduğumuz şu günlerde yeniliklere ve gelişen çağa ayak uydurmak için çeşitli çalışmalar
yapılmakta... Aslında biz bütün bunları AB ye girmek için değil, ülkemiz ve vatandaşımızın
tıpkı gelişmiş ülkelerde yaşayan vatandaşlar
seviyesinde yaşaması için yapmamız gerektiğine
inanmaktayım. Bütün bunları yaparken
de tıpkı Japonya örneğinde olduğu gibi, kültürümüzü,
gelenek ve göreneklerimizi
yozlaştırmadan yapmaya özen göstermeliyiz. Malum, olan ve yapılan her şeylerde hata olabilir. Hiç hata yapmak istemiyorsan hiçbirşey yapmazsın olur biter! Olaylara bakarken
de iyi ve kötü yanlarını teraziye koymalı ve ağır basan tarafa yönelmeliyiz.
Terazinin hafif tarafında kalan sorunları uzun vadeye yayarak çözmeye çalışmalı ve kısır döngüler içinde takılıp kendimizi çıkmaza sokmamalıyız.
Günümüzde ekonomik olmadan ve verimli olmadan hiç bir şeyde başarıya ulaşılamamaktadır. Gelişen dünyada ülkelerin üretken, ekonomik ve verimli olmadan kendilerine iyi bir yer edinemeyeceği,
ülke menfaatlerini etkin bir şekilde koruyamayacağı, caydırıcı
olamayacağı, ekonomilerini kalıcı bir şekilde iyiye sokamayacağı,
kısaca her yönden güçlü bir ülke olamayacağı
artık bilinmektedir. Zaten yapılan ve yapılmakta olan bu reform çalışmalarının ardında yatan ana neden
de budur.
Bütün bu bilgiler ışığı altında gerek sivil kanadın, gerekse askeri kanadın kendilerine düşen konularda ciddi reformlar yaptıkları
ve bu
reformları devam ettirme çabası ve azminde olduklarını
gözlemlemekteyiz. Zaten, kamuoyu da bu çalışmaları
titizlikle yakından takip etmektedir. Sivil ve askeri yönden yapılan bu reform çalışmaları, gelişmiş ülke normlarına özellikle AB Ülkeleri standartlarına
ulaşılıncaya kadar da yapılmaya devam edilmelidir.
Bütün bu bilgilerin ışığı altında, Türk Ordusunun küçültülmesi
ve modernizasyonu çalışmalarının
devam ettiği şu günlerde Ege Ordusuyla ilgili bir çalışmanın
olmaması dikkatimi çekmiş bulunmaktadır. Biliyorsunuz,
Ege Ordusu özellikle Yunanistan’da 21.04.1967 Yılında yapılan Albaylar Cuntası sonrası gerginliğin
arttığı bir dönemde, yapılan Kıbrıs Barış Harekatıyla
durumun daha da gerginleşmesi
ve savaş ihtimalinin artması üzerine Natodan bağımsız olarak 20.07.1975 Tarihinde kurulmuştu.
Ancak, aradan geçen zaman ve Türkiye’nin
AB Süreci içinde olması, bütün bunları değiştirmiştir.
Ayrıca Ege Ordusunun mevcut bulunan karargahından başka fiili olarak Ege Bölgesinde bulundurduğu birlik sayısı ise yok denecek kadar azdır. Yapılan bu tasarruf ve reform çalışmaları
çerçevesi içinde sadece karargahtan ibaret olan Ege Ordusunun küçültülerek
Kolordu seviyesinde görevine devam etmesi fikrinin ortaya atılması ise akla son derece mantıklı gelmektedir. Burada dikkatinizi çekmek istiyorum! Daha önce dönemin Genelkurmay Başkanı Sayın Hüseyin Kıvrıkoğlu zamanında gündeme gelen Ege Ordusunun tamamiyle kaldırılarak
lağvedilmesinden bahsetmiyorum. Ben sadece Ege Ordusunun bir kademe küçültülerek
karargah görevini kolordu seviyesinde devam ettirmesinden bahsediyorum.
Bu konunun da yetkililer tarafından gündeme dahil edilmesini bekliyor ve yararlı buluyorum.
Her konuda öncülük yapan Türk Ordusunun küçültülme ve modernize olma çalışmalarını çağdaş ülkelerdeki ordu standartlarına özellikle AB Ülkeleri normlarına gelinceye kadar süratle yaparak, gelişen çağa ayak uydurma yarışında
başlatılan reform çalışmalarında
ipi önce göğüsleyeceğine
inanmaktayım.
|