DOLARIN
GELECEĞİ...
Günümüzde doların geleceği hakkında çeşitli
tartışmalar yapılmakta. Bende konuyla ilgili görüşlerimi sizlere aktarmak istedim.
Bu bağlamda konuyu genel anlamda ve ülkemiz açısından değerlendirmekte yarar
görüyorum.
Genel anlamda konuyu ele alacak olursak,
biliyorsunuz Amerikan ekonomisi uzun zamandır tehlike sinyalleri vermekte. Her geçen
gün bununla ilgili haberleri sıkça duymaktasınız. Bundan önceki Amerika Birleşik
Devletleri Başkanı olan Sayın, Bill Clinton izlemiş olduğu tasarruf politikası
sonucu Amerikan ekonomisini iyi duruma getirmiş ve bu şekilde devir etmişti. Bütün bu
gelişmelere karşılık yönetime gelen Sayın, George Bush ekonomide harcama
politikalarını benimsemiş ve uygulamaya koymuştur. Bütçesinde de görüleceği
üzere savaş ekonomisine ağırlık vermiştir.
Amerika en büyük rakibi olarak gördüğü Çin
Devletini yakın takibe almak için bölgede ve Orta Doğuda konuşlanma planlarını
yapmış ve uygulamaya koymuştur. Konu ilk olarak Amerikan casus uçağının Çinliler
tarafından elegeçirilmesiyle gün yüzüne çıkmıştır. Ardından çeşitli bahaneler
öne sürülerek Afganistan ve daha sonra Irak Amerikanın kontrolüne geçmiştir.
Sırada İran ve Suriye vardır.
Anlaşılan Amerika bütün bu planlarını
gerçekleştirinceye kadar savaş ekonomisi politikasını devam ettirecek
gözükmektedir. Bütün bunların üzerine Amerikadaki ekonomik durgunluk dahil edilince
Amerikanın, doların değerini düşük tutarak ihracatını arttırmak ve ithalatını
azaltma çabalarının içine girdiği rahatlıkla anlaşılmaktadır. Bu politika İran
ve Suriye’nin Amerikanın kontrolüne girinceye kadar yada, önümüzdeki seçimlerde
Amerikan Başkanının ve yönetiminin değişmesiyle savaş ekonomisi ve
politikalarından vazgeçilmesine dek devam edecek gözükmektedir.
Ülkemizdeki gelişmelere bakacak olursak,
Amerikanın düşük dolar politikasının yansıması olarak Türk Lirasının değer
kazanması ve doların değer kaybetmesi normal karşılanmalıdır. Burada, Türk Lirasının
değer kazanması ve doların değer kaybetmesi kesinlikle ülkemizdeki ekonominin
güçlendiği ve iyiye gittiği anlamına gelmemelidir. Türk Lirasının aşırı
değerlenmesinin ardında dolardaki aşırı arz fazlalığı yatmaktadır.
Bütün bunlara ilaveten bazı yabancıların
spekülatif amaçlarla dolarla oynayarak ülkemizde tatlı kazançlar elde ettiği ve bu
konuda ülkemizi hala tercih ettikleri gözönüne alınacak olunursa, uluslararası
alanda değer kaybeden dolardaki düşüşü ülkemizde hızlandırmak ve dolarla
oynayarak kar elde etmek için yabancıların bazı bankalar aracılığıyla ülkemize
dolar pompalamasının büyük etkisi olabileceği ve bugünlerde Türk Lirasının
aşırı değer kazanmasının ardında bunun yatabileceği gözardı edilmemelidir.
Amerika hedeflediği ülkelerin tamamını kontrol altına alıncaya kadar ve kötü
giden ekonomisini düzeltinceye kadar uygulamakta olduğu düşük
dolar politikasını devam ettirecek
gözükmektedir. Buna bağlı olarakta Doların Türk Lirası
karşısındaki değeri aşağı yukarı
bu seviyelerde olacaktır. Elinde Dolar bulunan yatırımcıların sakin olmalarını ve dolardaki spekülatif amaçlı yükselişleri
satış fırsatı olarak değerlendirmelerini yararlı görüyorum. Türk Lirasının aşırı değer kazanması, iç piyasası ölmüş, tek umudunu ihracata bağlamış olan Türkiye'nin rekabetinin azalmasına ve tutunduğu tek dalın kesilmesine neden olacaktır. Anlayacağınız, olan yine Türkiye'ye olacaktır. Burada tek teselli olunacak şey, ağır borç yükü altında olan ülkemizde merkez bankasının piyasalardan ucuz fiyattan dolar çekmesi ve dış borç ödemelerindeki maliyetin azaltılmasıdır.
Dolardaki bu gelişme, bazı ünlü bilimadamlarının bile yanılabileceğini, ekonomideki rakamların kişilerin görüş ve emirlerine göre gelişmediğini açıkça göstermektedir.
merkez bankasının piyasalardan ucuz fiyattan dolar çekmesi ve dış
borç ödemelerindeki maliyetin azaltılmasıdır.
|