BÜTÇE MUTLAKA KÜÇÜLTÜLMELİ!
İçinde bulunduğumuz 2003 Yılı bütçesi kesinleşmedi. Zamanın olmamasından
dolayı geçici bütçeyle idare edilmeye çalışılıyor. Ancak, bütçe rakamları
durumun iyiye gitmediğini ve böyle devam edemeyeceğini gösteriyor. Son yıllara ait
konsolide bütçe ödenekleri ve GSMH rakamları incelenecek olursa durumun ciddiyeti
ortaya çıkacaktır. Fazla detaya girmeden genel anlamda sizlere bu rakamları aktarmak
istiyorum.
Yıl.
Bütçe.
GSMH.
Bütçenin GSMH.
Milyar TL. Milyar
TL. İçindeki Payı.
1992.
221.796
1.103.600 % 20.1.
1993.
507.887
1.997.320 % 25.4.
1994.
957.573
3.887.900 % 24.6.
1995.
1.808.460
7.854.880 % 23.0.
1996.
4.114.140
14.978.060 % 27.5.
1997.
8.364.230
29.393.260 % 28.5.
1998.
16.193.660
53.518.330 % 30.3.
1999.
28.667.590
78.282.960 % 36.6.
2000.
49.531.990
125.970.500 % 39.3.
2001.
80.508.783
184.767.000 % 43.6.
2002.
113.509.000
280.500.000 % 40.4.
2003. 143.200.000
289.054.000
% 49.5.
Kaynak: Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdürlüğü.
Bilgi: 2002 ve 2003 Yıllarına ait bilgiler yetkililerin
açıklamaları doğrultusunda listede yerini almıştır.
GSMH: Bir ulusal ekonomide belirli bir dönem içinde, genellikle bir
takvim yılı içinde üretilen mal ve hizmet değerlerinin toplamıdır.
Tablodan da görüldüğü üzere bütçenin GSMH içindeki payı
1992 Yılında %20.1 düzeyinde iken, bu rakam her yıl artarak 2001 Yılında % 43.6
seviyelerine ulaşmış, 2003 Yılında ise öngörülen hesaplara göre bütçenin GSMH
daki payı %49.5 gibi tehlikeli boyutlara ulaşacak gözükmektedir.
Görünen durum aynen şöyledir. Ticaretle uğraşan bir esnaf
düşünün. Esnafın gün sonu kasasında biriken para bu iş yerinin 1 günlük
hasılatı olmaktadır. Şayet esnaf bu paranın büyük bir kısmını yada tamamını
alarak işinin dışında harcarsa, bu işletme çok kısa zamanda ticaretini yapacak para
bulamayacak ve batacak demektir. Bir ülke içinde aynı şey geçerlidir. Ülkenin 1 Yıl
içinde ürettiği mal ve hizmet değerlerin toplamı Gayri Safi Milli Hasılası
olmaktadır. Aynı esnaf örneğinde olduğu gibi, ülke bütçesinin GSMH daki payı
büyüdükçe ülke ekonomisi bu bütçeyi kaldıramayacak duruma düşecek ve ekonomisini
olumsuz etkileyecektir. Sorarım size, bir ülkenin bütçesi GSMH nın yarısı kadar
olursa ne olur? Ülke ekonomisinin ayakta kalabilmesi ve döndürülebilmesi için
bütçenin GSMH daki payı %49.5 olmamalıdır.
Bunların dışında sizlere bazı kıyaslamalarda bulunmak istiyorum.
Yıl. Bütçede İç ve
Dış
Bütçede Yatırımlara
Faiz Ödemelerinin Payı. Ayrılan Pay.
1991. %
18.4.
% 13.1.
2001. %
51.1.
% 5.1.
Kaynak: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı.
Görüldüğü gibi rakamlar her geçen gün kötüye gitmektedir.
Özellikle bütçede iç ve dış borçlara ait ödemelerin belirgin bir şekilde artması
ve yatırımlara ayrılan payın düşmesi, ekonominin canlanması yönünde durumun
hiçte iyiye gitmediğini ortaya koymaktadır. Bu arada toplam dış borç stoğumuzun 115
Milyar Dolara ulaştığı, toplam iç borç stoğumuzun ise 122 Katrilyon Liraya
ulaştığı, bunların toplamının da GSMH tutarına denk geldiği gözden
kaçırılmamalıdır.
Buraya kadar içinde bulunduğumuz durumu irdeledik. Şimdide bu
durum karşısında yapılması gerekenlere değinmek istiyorum. Görüldüğü gibi,
bütçenin GSMH içindeki payının mutlaka düşürülmesi gerekmektedir. Bunu da
bütçeyi küçülterek yada GSMH yı büyüterek yapabiliriz. Bu şartlar altında GSMH
yı büyütemeyeceğimize göre bütçeyi küçültmemizden başka çare kalmamaktadır.
Bunun içinde alınan tasarruf önlemlerinin yanısıra bütçede büyük yer tutan ve her
yıl borcu borçla ödeme politikası sonucu bir çığ gibi büyüyen iç ve dış
borçlarımızın belirli bir süre için ertelenmesi yada dondurulmasından başka bir
çare olmadığını belirtmek isterim.
Bunun için, iç borçların faizleriyle birlikte Dolar yada Euro
cinsinden para birimine dönüştürülerek 3 Yıl süreyle dondurulması, dondurulan bu
paralara da 3 ayda bir Dolar yada Euro cinsinden faiz ödenmesi uygulamasının
sağlanması gereklidir. Bu süre sonunda da Dolar yada Euro cinsinden olan paralar Türk
Parasına çevrilerek şu andaki ödeme takvimine göre ve o günkü faiz oranlarıyla
ödemelerin devam edilmesinin sağlanması gereklidir. Yine, aynı şekilde dış borç
ödemelerinin ise, faizleriyle birlikte 5 Yıl süreyle dondurulması ve bu süre sonunda
da şu andaki ödeme takvimine göre faiziyle birlikte ödemelerin devam edilmesinin
sağlanması gereklidir. Her ne kadar bu yöntemin devlete olan güveni sarsacağı
düşünülse de, aynı şekilde devam edildiği taktirde de ekonomik başarısızlıktan
dolayı toplumun güveni zaten azalacaktır.