BU EKONOMİ BU HANTAL
DEVLETİ ÜZERİNDE
TAŞIYAMIYOR.
Alınan bütün ekonomik önlemlere rağmen ülkemizde ekonomik
krizler belirli aralıklarla maalesef devam etmiştir ve devam edecek gözükmektedir. Yaşanan
her ekonomik krizde ekonomiyi güçlendirme çabalarının sonuç vermeyişinin ardında
mevcut ekonomimizin hantal devleti üzerinde taşıyamamasının herzaman gözardı
edilmesi yatmaktadır.
Konu hakkında teknik detaylara girmeden bunu basit bir örnekle
anlatacak olursak, bir at düşünün üzerinde de taşıyamayacağı kadar bir yük
olsun. Üzerindeki ağır yükü taşıyamayan at yere yığıldığı zaman, atı ayağa
kaldırmak için üzerindeki yükü azaltmak yerine ata vitamin ve doping vererek atı
ayağa kaldırma çabaları kalıcı bir çözüm getirmeyecektir. Ayağa kaldırılan at
bir süre yol aldıktan sonra aşırı yükün altında tekrar yere yığılacaktır. Bu
müdahale şekli kesin çözüm getirmeyecek ve belirli sürelerle aynı durum devam edip
gidecektir.
İşte bizim ekonomimiz içinde aynı durum geçerlidir.
Yaşanan ekonomik krizlerde her defasında geçici vergilerle, yurt dışından alınan ek
kredilerle yada başka gelir getirici önlemlerle ekonomiyi güçlendirme çabaları
içersine giriliyor. Tıpkı at örneğinde olduğu gibi bunun gerçek nedenine inilmiyor.
Getirilen çözümlerin kalıcı olmamasının ardında ülke ekonomisinin hantal
devleti üzerinde taşıyamamasıdır. Ekonominin üzerinde taşıyamadığı bu yük
azaltılmadığı sürece de hiçbir çözüm kalıcı ve nihai olmayacaktır. Ekonominin
gerçek anlamda güçlenmesi için önce üzerindeki taşıyamadığı yük azaltılmalı
ve nefes alması sağlanmalıdır. Ardından ekonomi güçlendikçe buna bağlı olarak
üzerindeki yük arttırılmalıdır.
Yaşanan ekonomik krizlerde vatandaş ve özel sektör ayağını
yorganına göre uzatmış ve küçülmüştür. Ancak, devlet küçüleceği yerde tam
aksine büyümüş ve çözümsüzlüğü arttırmıştır.
Alınan bütün ekonomik önlemlere rağmen bütçe hesaplarının
tutturulamamasının ve ekonomide iyiye gidiş olmamasının ardında yatan gerçek neden
budur. Alınan ve alınmakta olan bütün ekonomik önlemler doğrudur. Ancak,
yanlış yere müdahale yapılmaktadır. Durum böyle olduğu sürece kesin sonuca
ulaşılamayacaktır ve belirli aralıklarla ekonomik krizler maalesef yaşanacaktır.
Bunun için yetkililer ve bütün bilimadamları ekonomiyi
güçlendirme çabaları yerine devleti küçültme çabaları içersine girmeli ve
önceliği buna vermelidirler. İşe ilk önce Meclisin küçültülmesi ve
milletvekilliği adedinin azaltılmasından başlanılmalı ve devletin tüm birimlerinde
küçülmeye gidilmelidir. Yapılması gerekenlerin birkaçına değinecek olursak,
Özelleştirmeler, devletin küçülmesi olarak görülmeli ve hızla
gerçekleştirilmelidir.
Ordumuzun modernize edilerek küçültülmesi çalışmaları en kısa
zamanda tamamlanmalıdır.
Yurtdışındaki elçilikler tasarruf amacıyla acilen gözden
geçirilmelidir.
Devletin cari harcamalarına doğrudan etkisi olan bu ve bunun gibi
önlemler hızla hayata geçirilmediği sürece alınan ekonomik önlemler sonuç
vermeyecek, vatandaş kemer sıkmaya devam edecektir.