![]() |
![]() |
18.11.2003,
13:330
|
| . |
| BEDELLİ ASKERLİKLE
İLGİLİ YETKİLİLERE BAZI SORULARIM VAR . |
| Bu yüzden, ekonomik yönden güçlü olunmadıkça askeri yönden güçlü olunamayacağının bilinci içinde güçlü bir ekonomi üzerine kurulmuş, kendi silahını üreten, donanım ve yedek parça yönünden başka ülkelere bağımlı olmayan, modern silahlarla donatılmış küçük ama vurucu gücü yüksek profesyonel askerlerden oluşmuş bir ordu için ordunun yeniden yapılanması yönünde yapılan çalışmalar varmıdır. Varsa, bu çalışmalar hangi safhadadır ve hangi tarihte sona erecektir. |
| . |
| BEDELLİ ASKERLİKLE İLGİLİ YETKİLİLERE BAZI SORULARIM VAR! Bedelli askerliğin sosyal adalet ve eşitlik ilkesine olan etkilerine değindikten sonra yetkililere bazı sorularım olacak. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak başta akaryakıt ürünlerinden alınan %70 lere varan dolaylı vergiler alınırken, düzenli ve adil bir vergi politikası uygulanamazken, neden eşitlik ilkesinden bahsedilmiyor da iş bedelli askerliğe gelince eşitlik ilkesi ön plana çıkarılıyor? Önemli konularda kamuoyuna beyanatlar veren Silahlı Kuvvetleri toplumun büyük bir kısmını ilgilendiren ve toplumda en büyük eşitsizliği yaratan dolaylı vergiler konusunda neden olumsuz görüş bildirmiyor? Çünkü ülkenin paraya ihtiyacı var ve bunu elde etmek için bazı şeyler gözardı edilebiliyor. Getirilen ek vergilerden gelecek olan 1 Milyar Dolardan az gelir kaynağı dikkate alınıyorda, neden ekonomik faydası 1.6 Milyar Doları bulan bedelli askerlik konusu gözardı ediliyor? Yargıda bile kişilerin ekonomik güçlerine bakılmaksızın verilen hapis cezaları para cezalarına çevrilebilmektedir. Bedelli askerlikle aynı uygulama niye olmasın? Bedelli askerlikle ilgili kamuoyundan büyük bir istek geldiği ve kanayan bu yaranın biran önce dindirilmek istendiği bilinmektedir. Konunun ekonomik yönünü daha önce yazılarımda işlemeye çalışmıştım. Bu yüzden aynı konulara değinmeden son günlerde yapılan açıklamalar hakkında yetkililere bazı kısa sorular yöneltmek istiyorum. Normal zamanında askere gidemeyen yaşları 30 Civarında olan bu kişilerin, askere zamanında giden ve kendilerinden çok genç kişilerle, gerek fiziki yönden, gerekse yaşları itibariyle hal ve hareketleri yönünden aynı ortamda aynı kefeye konulması, zamanında askere giden askerlerin performansını olumsuz etkilemez mi? Bedelli askerlik için “Asker sayısında yığılma olması ve ihtiyaç fazlası olması gerekiyor.” Deniliyor. Askere almada yığılma ve ihtiyaç fazlası olmasa dahi, normal zamanında çeşitli sebeplerden dolayı askere gidemeyen ve yaşları 30 Civarında olan bu kişilerin bedelli askerlik yapması durumunda ülkenin savunması zafiyete düşer mi? Bedelli askerlik dahil olmak üzere, kısa bir dönemde gençlere temel askerlik eğitimlerini verdikten ve ellerinde silah tutmasını öğrettikten sonra salıverilerek tıpkı Amerikadaki gibi yedek askerlik uygulamasına geçilmesi olanağı varmıdır? Atatürk yeni Türkiye’yi inşa ederken, bütün planlarını çağdaşlık, gelişmişlik üzerine kurmuş ve uygulamaya sokmuştur. Yüzünü gelişmiş ülkelere ve Batıya, demokrasiyi tam olarak uygulayan ülkelere dönmüş bir ülke olarak Atatürk’ün göstermiş olduğu hedeften şaşmadan ilerlememiz gerekmektedir. Özellikle Atatürk ilke ve inkilaplarının savunuculuğunu üstlenen Türk Silahlı Kuvvetleri 21. Yüzyılın ve gelişen çağın gereklerine uygun bir şekilde yerini almalıdır. Demokrasinin Batı standartlarında olması, çağdaşlık ve gelişmişlik gibi konularda daha hassas olmalı, açıklamalardan çok uygulamalarıyla bunu Türk ve Dünya kamuoyuna göstermeye devam etmelidir. Bu yüzden, ekonomik yönden güçlü olunmadıkça askeri yönden güçlü olunamayacağının bilinci içinde güçlü bir ekonomi üzerine kurulmuş, kendi silahını üreten, donanım ve yedek parça yönünden başka ülkelere bağımlı olmayan, modern silahlarla donatılmış küçük ama vurucu gücü yüksek profesyonel askerlerden oluşmuş bir ordu için ordunun yeniden yapılanması yönünde yapılan çalışmalar varmıdır? Varsa, bu çalışmalar hangi safhadadır ve hangi tarihte sona erecektir? Güçlü bir ülke ve güçlü bir ekonominin temelini güçlü birey ve güçlü aile oluşturmaktadır. Son 20 Yılda devletin toplam 1 Trilyon Dolar borçlandığı ve ekonomik yönden sıkıntılı bir dönem geçirdiğimiz ve işsizliğin hat safhaya ulaştığı günümüzde kendi olanaklarıyla zor şartlar altında iş edinen bu gençlerimizin askerlik dönüşü işlerini kaybetmek istememektedirler. Bu kişileri çoğu 25 Yaşını aşmış, işini gücünü kurmuş, hatta evli kişilerden oluşmaktadır. Evli bir insan demek, genelde işini gücünü kurmuş ailesine bakan kişi demektir. Bu kişiler, evlerini geçindirmekte zorluk çeken emekli anne ve babasına eşini yada işini emanet edip gidebilirler mi? Eskiden geçim derdi düşünülmüyor, eş ve çocuk yakınlarına emanet edilip gidilebiliyordu. Şimdi öylemi ya? Zamanın önemli olduğu ve her şeyin para olduğu günümüzde yetkililerin Bedelli Askerlik konusunu sosyal ve ekonomik boyutunu dikkate almadan sadece asker sayısındaki yığılmalara bağlamaları doğru mu? Son olarak 1927 Yılında çıkarılan ve bu günlere kadar ufak tefek değişikliklerle gelen 1111 Sayılı Askerlik Kanununda, gelişen çağın gereklerine göre baştan aşağıya göre yeniden düzenleme yapılması düşünülüyor mu? Bu konular hakkında başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere sayın yetkililer, beni ve kamuoyunu bilgilendirirlerse çok memnun olacağım. |
| Türkiye'nin Tarafsız Haber Sitesi - http://www.ekonomikcozum.com Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler. |