![]() |
![]() |
|
| . |
REFERANDUMUN KISA, ORTA VE UZUN VADELİ OLUMLU ETKİLERİ. |
| . |
| Sıcak paranın anında girdiği ve kaçtığı borsa verileri, söylenenlerin doğru olup olmadığını ortaya çıkarır. |
| . |
REFERANDUMUN KISA, ORTA VE UZUN VADELİ OLUMLU
ETKİLERİ. Referandumda “Evet”
Oylarının fazla çıkması, ülkenin heryönden önünü açmıştır. Ülkemiz, daha
geriye değil, tam tersine ekonomik, siyasi, yargı ve askeri yönden avrupa ve çağdaş,
gelişmiş ülkelerin normlarını yakalama, hatta bu normların üzerine çıkılması
konusunda olumlu gelişmeler yaşayacaktır. Yakın geçmişte yaşanan
parti kapatma davaları, terör olayları, askeri baskılar ve siyasi entrikalara rağmen, ekonominin sağlam ve istikrarlı bir
şekilde seyir etmesi de bunlara eklenince (Eskiden olsa, en ufak bir olumsuzlukta
piyasalar allak bullak olurdu.) gelişmelerin tahminlerinde ötesinde olacağını
söylemek kehanet olmayacaktır. Referandum sonrası
yaşanacak olumlu gelişmeleri, kısa, orta ve uzun vadede ele alacak olursak, Önce, kısa
vade, orta vade, uzun vadenin tanımını yapalım. Teorik olarak 1 Yıldan kısa olan
sürelere, kısa vade. 1 Yıldan uzun olan sürelere ise, uzun vade
denmektedir. Bu sürelerin bazı sektörler tarafından değişik olarak dikkate
alındığı gözden kaçmamalıdır. Bankacılık Sektöründe: Çok Kısa Vade: 5-13 Gün. Kısa Vade: 14-25 Gün. Orta Vade:
26-49 Gün. Orta Uzun Vade: 50-100 Gün.
Uzun Vade:
100-200 Gün. Kaynak:
Avrasya Bank. Genel Olarak Yaygın Birşekilde
Kullanılan Vade Süreleri: Kısa Vade: 1 Yıldan Az Olan Süre. Orta Vade: 1-2 Yıl Olan Süre. Uzun Vade: 2-5 Yıl
Olan Süre. Kaynak:
http://www.eie.gov.tr/duyurular/EV/teblig/20090206-21-6.doc - Kısa vadede beklenen olumlu gelişmeler: Bu gelişmeleri, referandumun hemen ertesi gününden
itibaren gözlemlemek mümkündür. Hangi konuda olursa olsun. Ne denilirse denilsin. İster ekonomik, ister siyasi, isterse askeri
alanda, ortaya atılan itham, görüş yada beyanatların doğru yada yanlış olduğunu
kısa vadede açıklayan tek bir kriter vardır. Sıcak paranın anında girdiği ve kaçtığı borsa verileri,
söylenenlerin doğru olup olmadığını ortaya çıkarır. Kim ne derse
desin! Borsa istikrarlı bir şekilde yükselişe geçiyorsa (Borsacı deyimiyle,
çıkış sırasında arada düzeltmeler yaparak. Yani tepki satışları yaparak.)
olumlu, devamlı olarak düşüşe geçiyorsa (Borsacı deyimiyle, Düşüş sırasındada
arada düzeltmeler yaparak yani, tepki alımları yaparak.) olumsuzluk söz konusudur. Yani, söylenenlerin doğru yada yanlış olduğu,
çok kısa bir süre içinde doğru, tarafsız, net bir şekilde sıcak paranın
hareketiyle ortaya çıkmaktadır. Referandumdan “Evet”
Olaylarının çok çıkmasıyla birlikte, hatta referandum oylaması yapılmadan hemen
önce “Evet” Oylarının çok çıkacağı beklentisi ile oylamadan önce yükselişle
kapanmış. Oylama sonrası da borsa kurallarını allak bullak ederek, düzeltme hareketi
yapmaksızın aralıklız olarak tarihi rekorlar kırarak yükselişe geçmiştir. Bu da borsanın referandumda “Evet” oyunun çok
çıkmasını olumlu karşıladığını, açıkça göstermektedir.
Demekki kısa vadede bir gelişmenin olumlu yada olumsuz olduğunu anlamak için borsaya
bakmak yeterli olacaktır. - Orta Vade beklenen olumlu gelişmeler: Borsaya para girişinin nedeni
olarak, yerli yatırımcının yanısıra, uzunca bir süredir sağlam ekonomik
gidişatına rağmen, askeri vesayetin devam etmesi nedeniyle borsaya girmede çekimser
kalan yabancı yatırımcıların referandum
sonrası borsada alımlar yapmaya başlamış olmasını söyleyebiliriz. Yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcıların tam aksine
kısa vadeli alımlar değil, orta ve uzun vadeli alımlar yapmaktadır. Bu da borsanın
yükseliş sürecinde düzeltmelerin yani, tepki satışlarının yerli yatırımcılar
tarafından yapılacak olması nedeniyle zayıf olacağını ileri sürmekteyim. (Hasan
Yaşar Özfidan Savı.) Bu da yükselişin, zayıf düzeltme
hareketleriyle yani düşüşlerle uzun bir süre devam edeceği anlamına gelmektedir. Gelen sıcak paranın nereden, hangi
yollarla geldiği kesin olarak belli olmamasıyla birlikte, gelen paranın menşeini
saptamak kehanet değildir. Global Ekonomik Krizi derinden yaşayan dünyamızda krizden
en çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler etkilenmiştir ve halada etkilenmeye devam
etmektedir. Sıcak paranın sığınacağı en güvenli limanlar ise banka ve
borsalardır. Amerika ve Avrupadaki birçok bankanın kapandığı(Battığı) yada riskli
olduğu göz önüne alınacak olunursa, tek bir bankanın bile batmadığı ülkemizin
referandum sonrası güvenli bir liman haline gelmiş olması sonucu, parasını bankaya
bile yatırmakta çekinceleri olan yatırımcıların paralarını Türk Bankalarına ve
Borsasına yatırmaya başlamış olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bununla birlikte ülkemizde kredi ve banka faizlerinin aşağı
çekileceği, dolar ve euronun TL karşısında değer kaybedeceğini
söylemek çokda zor değildir. - Uzun vadedeki olumlu etkileri: Ülkemize kısa ve orta vadede
giren paralar, uzun vadede yatırmlara dönüşmeye başlayacaktır. Uzun vadede
yatırımlardaki patlamayla işsizlik sorununda ciddi ve kalıcı çözüm üretilecektir.
Ardından, yatırımların üretime geçmesiyle Milli Gelirde patlama yaşanacak ve kişi
başına düşen Milli Gelirde ciddi artışlar olacaktır. Asıl vatandaşı ilgilendiren
kısım buradadır. Çok basit bir örnek verecek olursak (Bir ağaç dikildiğini
düşünelim. Bu ağaç henüz fidandır. Bakım ister. Meyve verip para kazandırmaz.
İleride büyüyüp meyve verdiğinde sahibine para kazandırır. Sahibinin yapmış
olduğu fedakarlıkların, masrafların karşılığını ağaç büyüyüp meyve vermeye
başlayınca verir. Yaptılan fedakarlıkların karşılığı o zaman alınır. Ancak,
eski kafalı politikacılar, ağaç dikmeden vatandaştan kemer sıkmalarını ve
fedakarlık yapmalarını istemişler, yapılan fedakarlıklar herzaman boşa gitmiştir.
Olmayan ağacın meyvesi varmış gibide hareket ederek karşılıksız para basarak
piyasaya sürmüşler ve ülkeyi felaketin eşiğine getirmişlerdir.) Yıllardır
popülist, kısa vedeli ve günlük söylemlerle vatandaşın kafasını karıştıran
eski kafalı politikacıların işsizlik ve düşük geliri politik malzeme konusu olarak
kullanmaları sona erecektir. Bu tür politikacılarda politika sahnesinden ebediyyen
silinecektir. Global Krizin en büyük
olumsuz etkisi refah düzeyi yüksek gelişmiş ülkelerde görülmektedir. Yıllardır milli geliri yüksek olan ve global krizle birlikte
Kişi Başına Düşen Milli Gelirleri azalmaya başlayan bu ülkelerde şiddet olayları
hergeçen gün dahada artmaktadır. Bu ülkeler, ayrılarak bağımsızlığını
isteyecek toplumsal olaylara gebedir. Ülkenin bölüneceğini
söyleyenlere buradan bir çift sözüm var! Milli
Geliri ve Kişi Başına Düşen Milli Geliri yüksek olan bir ülkede kim bu ülkeden
ayrılmak ister? Ekonomik yönden güçlü
olmak, askeri ve siyasi alanda güçlü olmaktır. Söz sahibi olmaktır!
SEVGİLERİMLE. Hasan Yaşar Özfidan. Hukukçu - Ekonomist. Araştırmacı Yazar.
Ödül Alan Çalışmalarımı Topladıgım Site: www.ekonomikcozum.com Köşe Yazılarım: www.haberx.com
|
| Türkiye'nin Tarafsız Haber Sitesi - www.ekonomikcozum.com Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler. |