Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor...  hasanozfidan1@hotmail.com

   05.08.2010.

SAYIN KILIÇDAROĞLU "PES" ARTIK!

    SAYIN  KILIÇDAROĞLU “PES” ARTIK!

  CHP nin yeni lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun Anka Haber Ajansının 05.08.2010  Tarihinde geçtiği “Ülke iyi yönetilmiyor.”  Başlıklı haber beni çileden çıkardı! (Habere    http://www.ekonomikcozum.com/ulke_iyi_yonetilmiyor(17,n,10414389,831).aspx Adresinden Ulaşabilirsiniz.) Kemal Bey! Anlaşılan siz diğer kör ve kulakları kapalı olanlar yada  devekuşu gibi kafasını toprağa gömenler gibi,  sanki bu Dünyada yaşamıyorsunuz! Kendi kafanıza göre konuşuyorsunuz! Sizin burada dediklerinize bir bakın! Birde yakın bir süre önce ülkemize ilk dış gezisini yapan çiçeği burnunda İngiltere Başbakanı Sayın David Cameronun 27.07.2010  Tarihinde yapmış olduğu ortak basın toplantısında söylemiş olduğu   “Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili sorusuna ise Cameron, "Ben her zaman yeni üyelerin geçiş dönemli kontrollerinde bahsettim. Ekonomiler büyüdükçe, daha birbirine eşit hale geldikçe ülkeler arasındaki insan akışı çok olmuyor. Ben Türkiye'de çok büyük bir hızda büyüme görüyorum. Yüzde 11.5 büyüme, bizim rakamlarımızı çok mütevazı gösteriyor. Türkiye 2025'e kadar çok daha büyük olacak. İtalya, İspanya ve Kanada ekonomilerinden büyük olacak." İfadesine bakın!   Acaba hangisi doğru??? Yoksa zat ı şahaneleri İngiltereden buralara laf olsun diyemi geldi? Ne dersiniz?  (Konuşmanın tamamına http://www.ajans5.com/detay/2010/07/27/ingiltere-basbakani-cameron-turkiye-nin-ab-ye-uye-olmasini-kuvvetle-istiyoruz.html  Adresinden ulaşabilirsiniz.)

  Yine, röportajda “Ordunun dediği yapılırsa kriz olmaz.”   Zihniyetiyle hareket ederek, tıpkı her dediklerinin yapılmasını isteyen ve şımarık çocuk gibi davranan TSK ya sahip çıkmaya çalışıyorsunuz.  Bir kere siz, krizi yanlış yerde arıyorsunuz!  Asıl kriz, evlatlarını yıllarca bu ülke için şehit veren ailelerde!  Kriz orada değil buradadır.

  Askere gönderilen evlatlarımızın nasıl katletildikleri, bugünlerde söylentiden öte, görüntülerle (Hantepe baskınına ait Heron  görüntüsü.) Ayyuka çıkmış durumda.. Bu durum karşısında, TSK daki tüm komuta kademesinin (İspanya Bayan Savunma Bakanın göreve gelir gelmez ordunun üst düzey komuta kademesini görevden aldığında olduğu gibi.) Derhal görevden alınması gerektiği bu durum karşısında, anlamsız ve şaşkın ifadeler kullanarak vatandaşı çileden çıkartmaktasınız.

  Bu arada sizin dürüst olmanızın büyük bir avantaj olduğunu söylenmekte..  Ancak, Merhum Sayın Bülent Ecevit’te çok dürüsttü. Dürüst olması, askeri bir anayasayla ülkenin yönetilmesine mani olup, çağdaş demokratik bir anayasanın yapılmasına yetmedi!   Ne Sayın Ecevit, neden geçmişteki tüm siyasi liderler, bırakın askeri anayasadaki en ufak bir değişikliği, değişikliğin adından bile söz etme cesaretinde bulunamamışlardı!

  Benim bir sözüm vardır.  “Dürüst olmak yetmiyor.. Doğru olması yetmiyor… Önemli olan sonuçtur!” Demişimdir herzaman. Yani, hiçbir bahane arkasına sığınmadan sorunların üzerine gitmek, toplumun, halkın çıkarları ve istekleri doğrultusunda çözüm üretmek, bu surunların ve çözümlerin gündemin hep 1. sırasında yer alması gerektiğini söyleyegelmişimdir. Olaylara bu zihniyet ile bakılırsa, sorunlar eninde sonunda çözülecektir.

  Bu sorun, siyasi bir sorun değildir. Bu sorun, hükümetin sorunu değildir. Son 50 Yıldır süren demokrasi dışı karanlık işlerden nemalanan, ülkesine ve vatandaşına kazık atanların çıkarlarını koruma çabası sonucu oluşmuş ülkenin derin bir yarasıdır. Demirelli, Ecevitli Dönemlerdede faili mechul ve şehit haberlerini sıkça duymuştuk. Hatta 1 Mayıs Taksim meydanı katliamında bile aynı zihniyetin parmağı olduğuna inanmaktayım. 50 Yıldır oynanan aynı çirkin tezgahlara dur demenin zamanı gelmedimi?

  Nerede ellerinde mumlar sallayan Uğur Mumucuya destek veren aydınlar?? Nerede ahkam kesen Uğur Dündar? Yıllar önce Yeşil kod adlı tetikçinin bir generalin cep telefonunu kullandığı haberinide veren Sayın Ugur Dündar neden Susurluk kazasının üzerine gidemedi?

  Halkın yanındaymış gibi gözükerek halkına zarar veren, kan, barut, kaos ortamıyla nemalanan bu vatandaş hainlerinin asıl hedefi siyasiler değil, masum halktır! Bu seçim,  50 Yıldır oynanan (Biz bu filmi daha önce görmüştük.) dediğimiz çirkin tezgahlara dur demenin tam zamanıdır!

  Sonuç olarak, yapılacak olan referanduma siyasi bir seçimmiş gibi bakılmamalı, getirdikleri ve götürdükleri dikkate alınarak artılarını ve eksileri (İleride eksikleri zaman içinde eritilebileceği düşünülerek) bir kenara konulmalı, hangi taraf ağır basıyorsa o tarafa yönelerek oyumuzu kullanmalıyız. Buradan siyasilerede konuyu saptırmadan, siyasi seçim havasına sokmadan hareket etmelerini salık veriyorum. Geçmişteki gibi ucuz politik söylemler döneminin çoktan bittiğini görsünler artık!

  Haa, bir şey daha söyliyeyim! Yakında ceza evlerinde bulunan hükümlü ve sanıklar, askerlere uygulanan imtiyazları kendilerinede verilmesini isterlerse ne olur? Yakında Cezaevlerinde isyanlar çıkarsa hiç şaşmayın! Unutmayın! Dünyada en aptal insan, karşısındakini, halkını aptal yerine koyandır!

                                                                                                                                           SEVGİLERİMLE.

                                                                                                                                       Hasan  Yaşar  Özfidan.

                                                                                                                                        Hukukçu - Ekonomist.

                                                                                                                                          Araştırmacı   Yazar.

Ödül  Alan  Çalışmalarımı   Topladıgım  Site:  www.ekonomikcozum.com

Köşe  Yazılarım:   www.haberx.com

                               www.malihaber.com .