Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor...  hasanozfidan1@hotmail.com

   31.01.2009.

       ERDOĞAN’IN DAVOSDAKİ DİK DURUŞU TÜM OLUMSUZLUKLARI OLUMLUYA  ÇEVİRECEK!

     Tarihi  bir gün yaşadık!  Başbakan Tayyip  Erdoğan’ın  Dovos’ta  İsrail  ve  Gazze’de  yaşananlar  ile  ilgili  toplantıda  İsrail Cumhurbaşkanı Simon Perez’e karşı  dik duruşu,  sergilemiş olduğu  açık  tutum ve  davranışı   ülkemiz için yeni bir sayfa  açmıştır.  Gelecekte,  bunun olumlu yanlarını görmekle kalmayıp,  geçmişte yaşadığımız tüm olumsuzluklarında  olumluya çevrildiğini hep birlikte  göreceğiz!

     Dünya diplomasi tarihine örnek olarak geçecek olan bu davranış,  şimdiye  kadar uluslar arası toplantılarda,  “Dolambaçlı yollardan kafandakini anlatmaya çalışma!  Ne düşünüyorsan açık söyle.”  Prensibini  getirecektir.  Böylece,  sorunlar açıkça ortaya konarak  hızlı, kalıcı ve köklü çözümler üretilecektir.  Yapılan bir yanlışlığı görmezden gelerek sorunların çözülemeyeceği,  aksine bu  sorunların,  uzun yıllar daha da derinleşerek süreceği  görüşü ağırlık kazanacaktır.  Sporda bile eşit kilolarda eşit şartlarda müsabakalar yapılırken,  eşit şartlarda olmayan, taraf tutarak yaklaşılan  toplantı ve  ortamlarda  karşı tarafın sessiz ve ezik kalması, kendisini ifade edememesi, yada buna olanak sağlanmaması gibi nedenlerle, gerçeklerin tam olarak ortaya konulmaması sonucu,  sorunun tam olarak teşhis edilmemesini ve buna bağlı olarak varılan sonucun  yada çıkarılan çözüm yolunun kalıcı ve köklü çözümler üretmediği  gerçeği bundan sonra açık bir dille sorgulanmaya başlayacaktır.

     Bunun ilk örneğini Sayın Tayyip Erdoğan  Davos’ta vermiştir.  Uzun yıllardır yapılan bunca toplantı ve barış girişimlerine rağmen Ortadoğuya birtürlü   getirilemeyen barış,  Erdoğan’ın açık ve net bir şekilde sergilemiş olduğu bu tavır sonuç  getirecek ve akan kanlar duracaktır.  İşte bu andan sonra uluslarası toplantılarda yeni bir yöntem ve dönem başlayacaktır!

     Taraflar  masaya otururken  haklı olduklarını yada doğru söylediklerini ispatlamaya çalışmaktan çok, konuyu açık ve net bir şekilde ortaya koyarak iyi bir sonucun çıkması için mücadele vermelidirler.  Her zaman “Haklı olmak yetmiyor!  Doğru olmasıda yetmiyor! Önemli olan Sonuçtur.”  Demişimdir.  Eşler arasında kavgadan tutunda uluslarası anlaşmazlıklara kadar her olay için bu geçerlidir.   Bu düşüncelerle yaklaşılmadığı sürece kalıcı bir çözüme ulaşamazsınız.

     Evlilikte de aynen öyledir.   Sorunlar  karşısında,  eşler  karşılıklı olarak haklı  olduklarını ispat etmeye çalışarak, karşı tarafı cezalandırmaya çalışırlar.  Yaşanan bu olayların sıklaşması,  genelde  evliliklerin boşanmayla sona ermesine neden olur.  Halbuki eşler sen haklısın ben haklıyım çabasına girmeyip,  sorunu açık ve net bir şekilde ortaya koyup, birdaha böyle bir olay yaşanmaması için neler  yapılması gerekli diye bu olayı sorgulayarak tartışırlarsa  ve sonuca yönelirlerse  hem birdaha böyle bir sorun yaşamazlar,  hemde evlilikleri sağlam bir şekilde uzunca yıllar gider.

     Uluslararası diplomasiler içinde bu  yöntem aynen  geçerlidir. Davosta  Gazze için yapılan toplantı içinde geçerlidir.  Burada yakın vadede İsrail’in  haklı  yada  haksız olmasından   öte,  orantısız güç kullanması,  hedef gözetmeksizin toplu imha silahları kullanarak sivillerin ve çocukların ölmesine neden olması sorgulanmalıdır.  İsrail’e “Haklı olsan, doğru olduğunuda düşünsen sivilleri, çocukları öldüremezsin!  Onlar üzerinde   toplu imha silahları kullanamazsın!”   Diye  yaptıklarının hesabı sorulmalı ve böyle olayların birdaha yaşanmaması için alınması gereken önlemler konuşulmalıdır.  Böyle olayların yaşanmaması için en güzel yöntem ise, Israil’in uluslarası savaş suçları mahkemesinde yargılanması ve ceza almasının sağlanmasıdır.  Böylece İsrail yada başka bir ülke haklı olduğunu savunarak bundan sonra sivilleri yada çocukları öldürdüğünde  Uluslararası savaş mahkemesine çıkarak ceza alacağını bilir ve yapmaz.

                                                                                                                                           SEVGİLERİMLE.

                                                                                                                                       Hasan  Yaşar  Özfidan.

                                                                                                                                        Hukukçu - Ekonomist.

                                                                                                                                          Araştırmacı   Yazar.