Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor...  hasanozfidan1@hotmail.com

   21.01.2009.

CUMHURİYETE  BÖYLE   SAHİP   ÇIKILIYORSA  VAY  MİLLETİN  HALİNE...

Bulunan  cephanelikleri  Özel   harp  yada  Kontr  Gerillaya  bağlamak  isteyerek   konuyu  başka  yöne  saptırmak  istiyorlar!  Peki   bu  cephanelerle  birlikte  ilişkili  bulunan  krokilerde suikast ve kaos ortamı yaratmak isteyen eylemlere ait planları görmezden gelme gafletinde bulunanlar!  Siz  halkı  aptalmı  zannediyorsunuz?

-Bulunan  bunca  cephanelikten   ve  suikast  planlarından  sonra   başka  söze   gerek  var mı?

-Adı  her neyse  Ergenekon  Terör   Örgütü  yada  neyse,  bu  örgüt  sadece  Recep   Tayyip  Erdoğanın  Hükümetiyle  değil,  geçmiş   tüm  hükümetlerle  uğraşmış.  Bu  hükümetler  içinde  Ecevit,   Demirel,  Merhum  Özal,  Merhum  Türkeş,  Merhum   Menderes  gibi  liderlerin  iktidar  olduğu  dönemlerde de  üniversite  olayları,  faili  meçhul, bombalama   olayları,  halkı  mezhep  ve  din  ayrılıklarına   göre  bölme  yada  azınlıklara  göre  ayrımcılık   yaparak  bölme  gibi  bildik  oyunlara  başvurmuşlardır.   Bunlar  Halkımızın  birlik  ve  beraberliğini   bozarak,  ülkede  kaos  ortamı  yaratarak,  ekonomik   ve siyasi  istikrarı  bozarak  bu  milletten  ne   istemişlerdir? 

-Halkı  ve  ülkeyi  zor  duruma   sokmakla  ellerine  ne  geçmiştir?  Kan,  Barut  ve   kaos  ortamı  yaratarak  kendi  fikirlerini  ve   ideallerini  yaşatma,  egemenliklerini  koruma  bencilliği   içinde  olma  gafletinin,  hainliğin  en  büyüğü   olduğunu  bilmiyorlar mı? Bunların  asıl  amacı  ülkede   siyasi  ve  ekonomik  istikrarı  sağlamak  değil,   tam  tersine  bozmak  olduğu  açıkça   gözükmektedir. 

-Bunlar  bu  milletin  ekmeğini   yiyip  bu  ülkenin nimetlerinden faydalanmıyorlar mı?  Batırdıkları   bu  gemide  kendilerinin de batacaklarını  bilmiyorlar mıydı? 

-Bırakın  Ergenekon  Terör   Örgütünü  soruşturan  savcılar  görevlerini  yapsın!  

-Dönemin  Şemdinli  Savcısını   susturdukları  gibi  Ergenekon  Savcıları da  susturulmak mı   isteniyor?

-Şemdinli  savcısı  görevinden alındı da  Şemdinli  olayları,  sonuna  kadar  gidilerek  açıklığa  kavuştu mu?

-Ergenekona  bakan  savcıların   görevden  alınması  ima  ediliyor,  yada  Ergenekon   Terör  örgütüne  bakan  savcıların  adedinin  çoğaltılması   gerektiği  söyleniyor.  Bu  soruşturmaya  bakan  savcıların   çoğaltılmasıyla  olay sulandırılmak  isteniyor! (Örnek   verecek  olursak,  bir  odayı  en  verimli  bir   şekilde  bir  yada  2  Boyacı  boyayabilir.  Bu   odayı  boyamak  için  içine  100  tane  boyacı   konursa,  bu  oda  hiç  boyanmaz.  Yani  en   verimli  iş  kişilerin  çoğaltılmasıyla  olmamaktadır.   Hele  Ergenekon  Savcılarının  çoğaltılmasıyla  doğal   olarak  farklı  kafalardan  farklı  sesler  çıkacak   ve  soruşturma  kilitlenecektir.  Onlarında  istediği  budur.)

-Ergenekon  Terör   Örgütünü  hafife  alanlar  ve  görmezden  gelenler   yada  bunları  savunanlar, bu  ülke  insanına  yıllardır   çektikleri  terör,  faili  meçhul  ve  bombalama   olaylarının  faillerinin  açığa  çıkarılmasını istememekle   halkımıza en  büyük  kötülüğü  yapmış  olmuyorlarmı?  Bu  kişiler  neden  görevlerinde  etkili  oldukları  dönemde  susurluk  kazasının  aydınlatılmasında  yada  faili  meçhul cinayetlerin   aydınlatılmasında  bir  arpa  boyu  dahi  gidemediler! Bu  olayları   ergenekon  terör  örgütü  zihniyeti  yapmadıysa,  karanlıkta  kalan  bunca  olayın faili  ne?  Neden  bulunmadı?

-Ergenekon  terör  örgütünün  en  büyük  3  özelliği  vardır.

     1- Toplumun  her  kesiminden  halkın  sevdiği  ve  güvenini kazanan seçkin  kişileri  kendilerine  katma  gayreti  içindedir.

    2-  Asıl  hedefleri  Toplumun  düşüncelerini  yönetmektir.  Bunun için  toplumun   hassas  olduğu  konularda  eylemlerini  yoğunlaştırmışlardır.

    3-  En  önemli  özelliklerinden   biride  eylemlerinin  çoğunu  kendi  görüşünde  olan  seçkin  ve  sevilen  kişileri  hedef  alarak  olayın  sorumluluğunu  karşı  tarafa  atma  gayreti  içinde  olmalarıdır.

-  Tuncay  Güney  isimli  şahsın  açıklamalarına   ise  ergenekonu  savunanlar  hiç  dikkate  almamaktadırlar.  Polisin  resmi  kayıtlarında   bulunan  Tuncay  Güneyin  2001  Yılında  Polise  verdiği  resmi  ifadesinde  anlattıklarının  bugünkü  yaşanan  olaylarla  bire bir  örtüşmesi   bu  kişinin  doğru söylediğini ortaya  koymuyormu?  Tuncay  Güney  bu  konuşmayı   bugünlerde  yapsaydı,  dediklerinde  haklı  olabilirlerdi.   Ancak,  bundan  8  yıl  önce  polisin  resmi  kayıtlarında  bulunan  ifadesinde  anlattıklarının,   bugünkü  olaylarla  birebir  örtüşmesi  bu  kişinin  kehanette  bulunmadığı  yada  falcılık  yapmadığını   açıkça  göstermektedir.

     Yeter  artık!  Bu  millet  olan  biten  her şeyi  görüyor.   Gidin  kırsal  bir  kesme  sade  vatandaş  ne  diyor,  ona  bakın!  Bu  milleti  aptal  yerine  koymayın!

                                                                                                                                           SEVGİLERİMLE.

                                                                                                                                       Hasan  Yaşar  Özfidan.

                                                                                                                                        Hukukçu - Ekonomist.

                                                                                                                                          Araştırmacı   Yazar.