![]() |
![]() |
|
| . |
| KARARI AVRUPA MAHKEMESİ BOZARSA
NE OLACAK?
|
| Aksi halde Halkımızın yargıya duyduğu güven en ufak bir şekilde sarsılırsa, yargının verdiği kararları sorgulayıp kamuoyunun beklentileri ve kamu vicdanını zedeleyici kararlar verildiği düşüncesine kapılırsa, yargının yaptırım gücü kaybolur. Ülke kaos ortamına sürüklenir. |
| . |
KARARI AVRUPA
MAHKEMESİ BOZARSA NE OLACAK? Demokrasileri tam olarak gelişmiş ülkelerde yasalar, halkın büyük bir çoğunluğunun beklentilerini karşılamak ve kamu vicdanını rahatlatmak için halkı temsil eden parlamento tarafından çıkarılır. Yasama organlarıda bunları uygular. Mahkemelerde hakimler kararlarını “Yüce Türk Milleti Adına.” Başlığı altında yazarak halkın iradesi ve kamu vicdanı doğrultusunda karar alındığına vurgulama yaparlar. Kısaca hukuk, Toplumsal barışı ve huzuru sağlamak, kamu vicdanını rahatlatmak için vardır. Gerçek demokrasilerde asıl olan halkın çoğunluğunun iradesidir! Bunun dışına çıkılırsa, halkın iradesi geri plana atılarak halk yasalarla belli bir çerçeveye oturtulmak istenirse bu demokrasiyle bağdaşmaz! Son günlerde belli ağızlardan hep “Hukukun üstünlüğünden ve yargının vereceği kararlara saygı duymalıyız.” Sözlerinden bahsedilmekte. Tabi ki yargının vereceği kararlara saygı gösterilmeli. Aksi halde Halkımızın yargıya duyduğu güven en ufak bir şekilde sarsılırsa, yargının verdiği kararları sorgulayıp kamuoyunun beklentileri ve kamu vicdanını zedeleyici kararlar verildiği düşüncesine kapılırsa, yargının yaptırım gücü kaybolur. Ülke kaos ortamına sürüklenir. Şu ana kadar her şey açık ve net bir şekilde ortada! Hukukun üstünlüğü ve yargı kararlarına saygı, avrupalı siyasetçilerin yaptıkları açıklamaların tarafsız olmadığı ve siyasi olduğu, Türk Yargısına müdahale olduğu söylenebilir. Peki Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı, AKP Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşırsa ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bu kararı bozarsa ne olacak? Avrupa Devletleri bu mahkemenin vereceği karara dayanarak Türkiye Cumhuriyetini tanımamaya kadar giderlerse, yıllardır birtürlü tanıtamadığımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin durumuna düşerek Atatürk’ün binbir zorluklarla kurmuş olduğu ve bütün dünyanın tanımış olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar tanıtmaya mı çalışacağız? Verilebilecek bu kararın ardından Avrupa Hukukunun üstünlüğü ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin verdiği kararlara saygı denilirse ne olacak? Şimdiye kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden bazı olumsuz kararlar çıkmıştır. Bunların çoğu, kişisel davalar olup sınırlı belli bir kesime hitap etmiş yada genelleştirilmiştir. Ama hiçbiri toplumun bu kadar büyük bir kesimini doğrudan ilgilendiren bir dava olmamıştır. Bu bağlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vereceği karar çok önemlidir! Yankısı da hem ülkemizde hemde dünya çapında büyük olacaktır. Olumsuz bir durum gelişirse, Dünya gözünde zedelenen hukuğumuzun itibarını kim tekrar yerine getirecek? Geçmişte Merhum Adnan Menderes’e idam kararını “Hukuğa Saygı.” Diyenler vermedimi? Tarih tekerrürden ibaret deyip, geçmişteki yanlışları bozuk plak gibi tekrar ederek bu kısır döngüden kurtulamayacakmıyız? Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Dünya Kamuoyunun desteğini almadan Askeri İhtilal bile yapılamayacağını halkımız çok iyi biliyor. Kafamızı devekuşu gibi toprağa gömüp, kendimizi dünyadan soyutlamak Atatürk’e ve Türk Halkına yapılan en büyük kötülük değilmidir? Her şeyden önemlisi, kafası karışan halkımızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Anayasa Mahkemesinin vereceği kararın tam tersi doğrultusunda karar verdiğinde tepkisi ne olur? Hadi bakalım! Ayıklayın pirincin taşını… Bütün bu sorunlar, Hukuki ve Askeri alanda Avrupa normlarına uygun reformlar yapılmadığı için ortaya çıkmakta ve yaşanmaktadır. Son olarak Tarih tekerrürden ibaret diyerek geçmişte yaşanan ve yaşanmakta olan krizleri birdaha yaşamamak, yapılan hatalardan ve bu kısır döngüden kurtulmak için, başta Anayasa olmak üzere hukuk sistemimiz ve kanunlarımız, acilen Avrupa normlarına getirilmelidir. Çağdaşlık ve gelişmişlik lafla olmaz! Gerçekten çağdaş bir ülke olmak ve gelişen dünyaya ayak uydurmak istiyorsak bu reformları acilen yaparak yürürlüğe koymalıyız.
SEVGİLERİMLE. Hasan Yaşar Özfidan. Hukukçu - Ekonomist. Araştırmacı Yazar.
|
| Türkiye'nin Tarafsız Haber Sitesi - www.ekonomikcozum.com Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler. |