baner5.gif (19745 bytes)
  

Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor...  hasanozfidan1@hotmail.com

   09.6.2008.

.
KARARI  AVRUPA  MAHKEMESİ  BOZARSA   NE OLACAK?
Aksi  halde  Halkımızın  yargıya  duyduğu  güven  en  ufak  bir  şekilde  sarsılırsa,  yargının  verdiği  kararları  sorgulayıp  kamuoyunun  beklentileri  ve  kamu  vicdanını  zedeleyici  kararlar  verildiği  düşüncesine    kapılırsa,  yargının  yaptırım  gücü  kaybolur.  Ülke  kaos  ortamına  sürüklenir.
.

         KARARI  AVRUPA MAHKEMESİ BOZARSA NE OLACAK? 

        Demokrasileri  tam  olarak  gelişmiş  ülkelerde  yasalar,  halkın  büyük  bir  çoğunluğunun   beklentilerini  karşılamak  ve  kamu  vicdanını  rahatlatmak  için  halkı  temsil  eden  parlamento  tarafından  çıkarılır.   Yasama  organlarıda  bunları  uygular.  Mahkemelerde  hakimler kararlarını  “Yüce  Türk  Milleti  Adına.”  Başlığı  altında  yazarak  halkın  iradesi  ve  kamu  vicdanı  doğrultusunda  karar  alındığına  vurgulama  yaparlar.

       Kısaca  hukuk,  Toplumsal  barışı  ve  huzuru  sağlamak,  kamu  vicdanını  rahatlatmak  için  vardır.  Gerçek  demokrasilerde   asıl  olan  halkın  çoğunluğunun  iradesidir!  Bunun  dışına  çıkılırsa,   halkın  iradesi  geri plana  atılarak  halk  yasalarla  belli  bir  çerçeveye  oturtulmak  istenirse  bu  demokrasiyle  bağdaşmaz!

       Son  günlerde  belli ağızlardan hep  “Hukukun  üstünlüğünden   ve  yargının  vereceği  kararlara  saygı  duymalıyız.”  Sözlerinden  bahsedilmekte. Tabi ki  yargının  vereceği  kararlara  saygı  gösterilmeli.  Aksi  halde  Halkımızın  yargıya  duyduğu  güven  en  ufak  bir  şekilde  sarsılırsa,  yargının  verdiği  kararları  sorgulayıp  kamuoyunun  beklentileri  ve  kamu  vicdanını  zedeleyici  kararlar  verildiği  düşüncesine   kapılırsa,  yargının  yaptırım  gücü  kaybolur.  Ülke  kaos  ortamına  sürüklenir.

        Şu ana  kadar  her şey  açık  ve  net  bir  şekilde  ortada!  Hukukun  üstünlüğü  ve  yargı  kararlarına  saygı,  avrupalı  siyasetçilerin  yaptıkları  açıklamaların  tarafsız  olmadığı  ve  siyasi  olduğu,  Türk  Yargısına  müdahale  olduğu  söylenebilir.  Peki  Anayasa  Mahkemesi’nin  vereceği  kararı,  AKP  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesi’ne   taşırsa  ve  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesi de  bu  kararı  bozarsa  ne  olacak?  Avrupa  Devletleri  bu  mahkemenin  vereceği  karara  dayanarak  Türkiye  Cumhuriyetini  tanımamaya  kadar  giderlerse,  yıllardır  birtürlü  tanıtamadığımız  Kuzey  Kıbrıs  Türk  Cumhuriyeti’nin  durumuna  düşerek  Atatürk’ün   binbir  zorluklarla  kurmuş  olduğu  ve  bütün  dünyanın  tanımış  olduğu  Türkiye  Cumhuriyeti’ni   tekrar  tanıtmaya mı  çalışacağız?

       Verilebilecek  bu  kararın  ardından  Avrupa  Hukukunun  üstünlüğü  ve  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesinin  verdiği  kararlara  saygı  denilirse  ne  olacak?  Şimdiye  kadar  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesinden  bazı  olumsuz  kararlar  çıkmıştır.   Bunların  çoğu,  kişisel  davalar  olup  sınırlı  belli  bir  kesime  hitap  etmiş  yada  genelleştirilmiştir.  Ama  hiçbiri  toplumun  bu  kadar  büyük  bir  kesimini  doğrudan  ilgilendiren  bir  dava  olmamıştır.   Bu  bağlamda  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesinin  vereceği  karar  çok  önemlidir!  Yankısı da  hem  ülkemizde  hemde  dünya  çapında  büyük  olacaktır.

       Olumsuz  bir  durum  gelişirse,  Dünya  gözünde  zedelenen  hukuğumuzun  itibarını  kim  tekrar  yerine  getirecek?  Geçmişte  Merhum  Adnan  Menderes’e  idam  kararını  “Hukuğa  Saygı.”  Diyenler  vermedimi?  Tarih  tekerrürden  ibaret  deyip,  geçmişteki  yanlışları  bozuk  plak  gibi  tekrar  ederek  bu  kısır  döngüden  kurtulamayacakmıyız?  Kendimizi  dünyadan  soyutlayamayız.   Dünya   Kamuoyunun  desteğini  almadan  Askeri  İhtilal bile  yapılamayacağını  halkımız  çok  iyi  biliyor.  Kafamızı  devekuşu  gibi  toprağa  gömüp,  kendimizi  dünyadan  soyutlamak  Atatürk’e  ve  Türk  Halkına  yapılan  en  büyük  kötülük  değilmidir?  Her şeyden  önemlisi,  kafası  karışan  halkımızın  Avrupa  İnsan  Hakları  Mahkemesinin  Anayasa  Mahkemesinin  vereceği  kararın  tam  tersi  doğrultusunda  karar  verdiğinde  tepkisi  ne  olur?  Hadi  bakalım!  Ayıklayın  pirincin  taşını…

      Bütün  bu  sorunlar,  Hukuki  ve  Askeri  alanda  Avrupa  normlarına  uygun  reformlar  yapılmadığı  için  ortaya  çıkmakta  ve  yaşanmaktadır.  Son  olarak  Tarih  tekerrürden  ibaret  diyerek  geçmişte  yaşanan  ve  yaşanmakta  olan  krizleri  birdaha  yaşamamak,  yapılan  hatalardan  ve  bu  kısır  döngüden  kurtulmak  için,  başta  Anayasa  olmak  üzere  hukuk  sistemimiz  ve  kanunlarımız,   acilen  Avrupa  normlarına  getirilmelidir.  Çağdaşlık  ve  gelişmişlik  lafla  olmaz!  Gerçekten  çağdaş  bir  ülke  olmak  ve  gelişen  dünyaya  ayak  uydurmak  istiyorsak  bu  reformları  acilen  yaparak  yürürlüğe  koymalıyız.

 

                                                                                                                                           SEVGİLERİMLE.

                                                                                                                                       Hasan  Yaşar  Özfidan.

                                                                                                                                        Hukukçu - Ekonomist.

                                                                                                                                          Araştırmacı   Yazar.

 

 

Türkiye'nin Tarafsız Haber Sitesi - www.ekonomikcozum.com
Yazarların yazıları kendi görüşlerini içermektedir. Yazıların yayına alınmaları yazarlar tarafından yapılmaktadır. Ekonomikçözüm Haberin kontrolüne tabi değildirler.