iletişim vergisi, şans oyunlarından alınan şans oyunları vergisi, tekel  ve  benzinden  alınan  akaryakıt  tüketim  vergilerini gösterebiliriz.  Dolaysız vergi ise, geliri hedef alır ve gelirin elde edilmesine ilişkin işlemleri vergilendirir.   Doğrudan vergi daireleriyle muhatap olunur.  Bunlara örnek  olarakta, gelir vergisi kurumlar vergisi, emlak vergisi, motorlu taşıtlar vergilerini   gösterebiliriz.

        Bir ülkede, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı incelenirken, dolaylı ve dolaysız vergilerin, toplanan vergiler içindeki payının karşılaştırılması, çok sık kullanılan bir yöntem. Nedenine gelince, dolaysız vergiler (gelir vergisi, kurumlar vergisi, taşıt vergisi), vergi adaletini sağlamada daha etkili. Çünkü dolaysız vergilerde; en az geçim indirimi, artan oranlı vergi tarifeleri, indirim, istisna ve muafiyet gibi uygulamalarla, vergi ödeme gücü arasında ilişki kurulabiliyor.  Dolaylı vergilerde ise; KDV, ÖTV gibi bu vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin, düşük gelirlilerin bütçesindeki payı, yüksek gelirlilere göre daha fazla. Vergi yükü, asıl olarak düşük ve sabit gelirlilerin üzerinde kalıyor. ‘Bir ülkede, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı, dolaysız vergilerden yüksekse, o ülkede vergi adaletinin varlığından söz edilemez.’ şeklindeki yaygın görüşe göre  Türkiye‘de vergi adaletinden, her geçen yıl biraz daha uzaklaşılıyor...  Bu  durum  ise,  Anayasanın  73  cü  Maddesine  göre  “Herkes,  kamu  giderlerini  karşılamak  üzere  mali  gücüne  göre  vergi  ödemekle  yükümlü.”  Maddesine  aykırı  düşmektedir.  Aynı  zamanda  “Vergi  yükünün  adaletli  ve  dengeli  dağılımı,  maliye  politikasının  sosyal  amacıdır.”  İlkesine de  aykırı  düşmektedir.

       Dolaysız  vergiler  açısından  bakılığında;

      Türkiye, gelir, kurumlar ve servet vergileri ile KDV ve sosyal güvenlik primi oranlarının toplamından oluşturulan vergi oranları endeksinde dünya ülkeleri arasında 19'uncu sırada yer aldı. Türkiye, 124.5 endeks değeriyle ABD, İsviçre, İngiltere, Almanya, Kanada, İrlanda, Avusturalya ve Danimarka gibi ülkeleri geride bırakıyor.

       Uluslar arası  Finans  istatistikleri  verileri,  OECD  ve  uluslar arası  enerji  ajansı  verilerine  göre  hazırlanan  rapora  göre  Türkiye  istihdam  üzerindeki  vergilerde  seçilmiş  26  ülke  arasında  %42.1  oranında  vergi  ile  ilk  sırada  yer  alıyor.  Türkiye’yi  %41.3  ile  Polonya,  %40  ile  Fransa.  %39.5  ile  İsveç,  %39  ile  Belçika,  %35.5  ile  İtalya,  %34.3  ile  Yunanistan  izliyor.  En  az  oran  ise,  %13.6  ile  Güney  Kore’de.  Bu  ülkeyi  %15.5  ile  Amerika,  %15.6  ile  Meksika  ve  %17.8  ile  İsviçre  takip  ediyor.

       Gelir  vergisi  oranlarında da  Türkiye  başı  çekiyor.  %45  Gelir  Vergisi  uygulanan  Türkiye’yi  %38.3  ile  Danimarka,  %31  ile  İsveç,  %30  ile  Güney  Kore  izliyor.  En  az  gelir  vergisi  oranına  sahip  ülke  ise  %12  ile  Rusya.  Bu  ülkeyi  %15  Gelir  Vergisi  oranıyla  Çin,  Almanya,  Yunanistan  ve  Hollanda  izliyor.

       Kurumlar Vergisi oranlarında Türkiye %33 ile Belçika %40.2, İspanya %35,Hollanda %35 ve Yunanistan’ın %35 arkasından beşinci sırada geliyor. En düşün kurumlar vergisi oranı ise %16 ile Rusya’da. Rusya’dan sonra %20 ile İngiltere, %25 ile ABD, Almanya, İsviçre ve Tayvan sıralanıyor.

       Ülkemizde  son  15  Yılda  vergi  yükü  iki  kattan  fazla  artmıştır.  Türkiye,  OECD'nin  en  yoksul  ülkesidir.  Buna  karşılık,  vergi  yükü  ABD  ve  Japonya  gibi  en  zengin  ülkelerin  üzerindedir.

 

ANA SAYFA       -      İLERİ >>