VERGİ ÖDEMEYİ ETKİLEYEN
EKONOMİK FAKTÖRLER
Gökalp İLHAN
Sakarya Üniversitesi-S.B.E.
ÖZET
Anahtar
Kelimeler : Vergi Kaçırma, Vergi
Sistemi, Ekonomik Sebepler.
THE
ECONOMIC FACTORS AFFECTİNG TAX PAYMENT
ABSTRACT
The concept of tax which had an important place
in history is economic assets which the
government gets from its citizens compulsorily to meet the public
expenses.The tax revenue makes up 90-95 % of the total public revenue in
the economies which market conditions are valid.But some factors prevent tax-payers
from paying taxes and cause tax evasion. the most curicial reasons that affect
tax-payers to pay taxes ,as understood from the survey that has been done,
without doubt, are the instability in the income distribution, the source of income, tax
burden,tax audit and tax penalty rate and high tax rate. the fact that tax-payers
dont pay their taxes has a negative effect on government causing a decrease
in the most crucial source of income of government.In this study what the economic factors
that affect paying taxes are and how much they affect economy are introduced.
Keywords: Tax Evasion, Tax System, Economic
Reasons.
GİRİŞ
Türkiye’de kamu
harcamalarının, bütçe ve kamu iktisadi teşebbüsleri açıklarının, yeni kamu
hizmetlerinin kurulmasının ve kamusal yatırımların yapılmasının, sosyal ve askeri
harcamaların finansını sağlayan en büyük gelir kaynağı vergi gelirleridir.
Bireyler vergileri bir ödev olarak belirli usullere göre nakden öderler. Fakat Türk Vergi Sisteminde varolan
bazı faktörler vergi kaçırmaya neden olabilmektedir. Genel olarak vergi kaçırma
kavramı, mükelleflerin üzerlerindeki vergi yüküne bağlı olarak ödemeleri gereken
vergiyi yasalara aykırı davranarak ödememeleridir. Vergi gelirlerini artırmak için
öncelikle Türk Vergi Sisteminde vergi kaçakçılığının nasıl önlenmesi gerektiği
ele alınmalı, bunun için de vergi kaçakçılığının sebepleri incelenmelidir.
Çalışmanın birinci bölümünde vergi ve vergi kaçırma kavramları üzerinde
durulmuş, ikinci bölümünde ise vergi ödemeyi etkileyen ekonomik faktörler
incelenmiş ve vergi kaçırma ile mükelleflerin gelir seviyesi ile gelir kaynağı,
vergi oranları, vergi idaresinin adil olmadığı inancı, vergi afları, vergi denetimi
ve ceza oranı ile aralarındaki ilişki incelenmiştir.
1. VERGİ VE VERGİ
KAÇIRMA KAVRAMLARI
Devletlerin gücünü ortaya koyan
ve en önemli gelir kaynağı olan vergiler, çok uzun ve eski bir geçmişe sahiptir.
Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bazı faktörler mükelleflerin vergi ödemesini
engellemekte ve vergi kaçakçılığına neden olmaktadır.
1.1. Vergi
Devlet, egemenlik gücünü
kullanarak işlevlerini yerine getirebilmesi özellikle kamu giderlerini karşılaması
için tek taraflı, zorunlu ve karşılıksız bir ödeme niteliği taşıyan vergileri
finansman olarak kullanır. Piyasa şartlarının geçerli olduğu ülkelerde toplam kamu
gelirlerinin %90-95’ini vergi gelirleri oluşturmaktadır.
Vergi gelirleri; gelir,kar ve
servet kazancı üzerinden alınan vergiler, mülkiyet üzerinden alınan vergiler,
dahilde alınan mal ve hizmet vergileri, uluslararası ticaretten ve muamelelerden alınan
vergiler, idari harçlar ve ücretler ile sanayi dışı ve arızi satışlardan alınan
vergiler ve diğer vergiler gibi çeşitli vergilerin toplamıdır (www.gelirler.gov.tr).
1.2. Vergi Kaçırma
Vergi kaçırma, ekonomik
faaliyetlerde bulunan mükelleflerin vergi dairelerine kayıtlı olmamaları veya
kayıtlı olup da yasalara göre bireylerin veya tüzel kişilerin ödemekle yükümlü
oldukları vergi gelirlerini, sahte faturalarla veya çeşitli muhasebe oyunları ile
vergiye esas belgelerin kasıtlı şekilde ortadan kaldırılması sonucu kayıtlarına
yansıtmamaları veya eksik oluşturmaları anlamına gelmektedir
Mükelleflerin bu şekilde
vergilerini ödememe yani vergi kaçırması sonucu devletin en önemli gelir kaynağında
azalma gerçekleştirerek ekonomide olumsuz bir etki yaratmaktadır ( Siverekli Demircan,
2003).
Genel olarak kayıt dışı
ekonomi, mal ve hizmet üretimine konu olmasına karşılık ekonominin geleneksel
ölçüm yöntemleriyle bütünüyle tespit edilemeyen ve GSMH hesaplamalarına
yansımayan alanlarıdır.
Kayıt dışı ekonomi, kamunun
denetimi dışındaki Gayri Safi Milli Hasıla hesaplarını elde etmede kullanılamayan
ve gelir sağlayan ekonomik faaliyetler olup Türkiye’de kayıt dışı ekonominin
GSYİH’ya oranı %45 civarındadır (Özfidan, 2004).
Tablo 1. Ülkelerdeki Kayıt Dışı Ekonominin GSYİH ‘ya Oranı
Ülkeler |
% |
Ülkeler |
% |
Ülkeler |
% |
Nijerya |
76 |
Yunanistan |
27 |
Fransa |
15 |
Tayland |
70 |
Macaristan |
26 |
Almanya |
14 |
Mısır |
68 |
İtalya |
24 |
Avustralya |
13 |
Filipinler |
50 |
İspanya |
22 |
Hollanda |
12 |
Meksika |
49 |
Belçika |
21 |
İngiltere |
11 |
Türkiye |
45 |
Arjantin |
20 |
11 |
|
Rusya |
40 |
İsveç |
19 |
Avusturya |
10 |
Malezya |
39 |
Danimarka |
19 |
ABD |
9 |
G.Kore |
38 |
Kanada |
15 |
Japonya |
8 |
Brezilya |
29 |
Çek Cum. |
15 |
İsviçre |
8 |
Kaynak: Özfidan (2004).
Kayıtdışı ekonominin vergi
sistemi açısından tanımı ise; vergi kaçırmak amacıyla vergi idaresinin bilgi
alanı dışına çıkartılan; vergi kaçırmak, kayıtlara geçirmeden çalışma,
faturalarda tahrifat yaparak harcamaları yüksek ve gelirleri düşük gösterme, eşya
ve hizmet akımlarının belgelendirilmemesi, işportacılık gibi tüm faaliyetler olarak
tanımlanmaktadır (Akcan, 2002).
2. VERGİ ÖDEMEYİ ETKİLEYEN EKONOMİK
FAKTÖRLER
Mükellefler vergilerin ilk
başladığı anlardan itibaren vergiye karşı tepki göstererek vergi ödemekten
kaçınmış bu da ülkelerin vergi gelirlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Bu bölümde
mükelleflerin vergi ödemesini etkileyen ekonomik faktörler üzerinde durulacaktır.
2.1. Gelir Seviyesi
Türk Vergi Sisteminde, vergilemede
esas olan, mükelleflerin vergi verme gücüdür ki, 1982 anayasasında herkes kamu
giderlerini karşılamak için mali gücüne göre vergi vermekle yükümlü olduğu
belirtilmektedir (Öncel ve diğ., 2005:40).
Gelir, servet harcamaları,
düzeyleri farklı olan mükelleflerin, vergi ödemesi bu farklılıklara göre yapılarak
yani mükellefler
Ödeme gücü yani geliri az olan
mükellef az vergilendirilir, çok olan ise çok fazla vergilendirilir. Gelir, üretim
faktörlerinin belli bir dönemde, üretim sürecine katılmaları sonucu yaratılan katma
değerden, herbirinin, parasal olarak aldığı paya denir.
Bir ülkede bir yılda üretilen,
mal ve hizmetlerin toplamı Gayri Safi Milli Hasıla’yı, GSMH’den girdi ve
amortismanların çıkartılması sonucu ulaşılan değer Safi Milli Hasıla ‘yı verir
(Güçlü, 1996:136).
Ekonomik faktörler açısından
vergi ödemelerini etkileyen en önemli faktör ülkedeki milli gelir seviyesinin düşük
olmasıdır. Milli gelirin arttırılması ve bunun toplum arasında adil bir şekilde
dağıtılması sonucu mükelleflerin vergi gücü yükselir ve devletin vergi gelirleri
de bu şekilde artış gösterir (Yaraşlı, 2005:114).
Devlet, bir yandan alt gelirli
grupların, ihtiyacı olduğu mal ve hizmetleri maliyetlerinin altında düşük fiyatta sunarak ve transfer harcamaları yoluyla sağlayarak
gerçekleştirdiği kamu harcamaları ile diğer yandan yüksek gelirli mükellefleri
artan oranlı tarife ile vergilendirerek transfer harcamaları yoluyla gelir
dağılımındaki adaletsizliği azaltma ve kişilerin harcanabilir gelirlerinde bir
artış meydana getirdiği için tüketim harcamalarını artırmakta, vergilerdeki
artış ise harcanabilir geliri azaltmaktadır.
Mükelleflerin gelir oranlarındaki
değişmelerin vergi gelirlerine etkisinin yüksek olmasına rağmen, gelir seviyesinin
vergi kaçağı üzerine etkisi konusunda yapılan anketlerin sonucu incelendiğinde
araştırmacıların tam bir fikir birliğine varamadığı anlaşılmaktadır (Saruç,
2003:155).
Yine de Türkiye’nin gelir
dağılımında aşırı bir adaletsizlik söz konusu olduğundan alt gelirli gruplar,
yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla ek işlerde kayıtsız şekilde
çalışmaları sonucunda kayıtlı ekonomiden kayıtsız ekonomiye doğru bir geçiş
süreci başlatmış olurlar.
Gelir dağılımının bozuk
olması, servet eşitsizliğinin fazla olması, yüksek gelirli grupların tüketim
eğiliminin fazla olması, tarım sektöründeki ekonomik payın yüksek olması,
enflasyon oranınındaki artışlar, mükelleflerin vergi ödemesini ve dolayısıyla
devletin vergi gelirlerini olumsuz yönde etkilemektedir (Yaraşlı, 1995:116).
Tablo
1. 2005 Yılı Gelir Vergilerinin Vergi Gelirleri İçindeki Payı
G
E L İ R L E R (MİLYON
YTL) |
2005
GERÇEKLEŞEN |
1 - VERGİ GELİRLERİ |
131.943 |
2 - GELİR, KAR VE SER. KAZANÇ. ÜZ. VERGİLER |
40.433 |
3 - GELİR VERGİSİ |
26.850 |
- Beyana Dayanan Gelir Vergisi |
1.502 |
- Basit Usulde Gelir Vergisi |
127 |
- Gelir Vergisi Tevkifatı |
24.257 |
- Gelir Geçici Vergisi |
963 |
4 - KURUMLAR VERGİSİ |
13.583 |
-Beyana Dayanan Kurumlar Vergisi |
684 |
-Kurumlar Vergisi Tevkifatı |
155 |
-Kurumlar Geçici Vergisi |
12.744 |
Kaynak:
www.gelirler.gov.tr.
Öyleki, yüksek enflasyon gelir
dağımında bir eşitsizliğe yol açacağı gibi sermaye yatırımlarını da olumsuz
yönde etkilemekte, bu da milli geliri düşürmekte ve vergi ödemeyi olumsuz yönde
etkilemektedir.
2.2. Gelir Kaynağı
Gelirlerin kaynağı ile vergi
kaçırma arasında pozitif bir ilişki olduğu ve bunun da vergi sisteminden
kaynaklandığı apaçık ortadadır.
Öyleki yapılan bilimsel
araştırmalar sonucunda, ücret gelirleri kaynakta vergilendirildiğinden yani stopaj
usulü vergi kesildiğinden vergi kaçırma olanağı olmamasına karşılık, avukat,
doktor ve benzeri serbest meslek sahiplerinin, vergilemeye esas teşkil
2005 yılında basit usule tabi
mükellefler aylık 11 YTL vergi ödeyeceğine karşın, bir asgari ücretlinin bunun
altı katı, yani aylık 62 YTL vergi ödeyeceğinden, vergi sistemindeki çarpıklık tam
anlamıyla ortaya çıkmaktadır.
Tablo 1.2.’de
görüldüğü gibi, Toplam Vergi Gelirlerinin % 31’i Gelir, Kar ve Serbest Kazanç
üzerinden alınan vergi gelirlerinden oluşmaktadır. 2005 yılı sonu itibariyle sayıları 1 milyon
691 bin 499 olan beyana dayanan gelir vergisi mükelleflerine 2005 yılında 1 milyon 502
bin YTL vergi tahakkuk etti. Mükellef başına yıllık tahakkuk
2.3. Vergi Oranları
Vergi oranlarında artış
yaşandıkça, vergi yükünün de vergi oranının karesi nispetinde arttığı
anlaşılmaktadır. Fakat Türk Vergi Sisteminde, vergi oranları yüksekte olsa vergi
tabanının dar olması nedeniyle Türkiye bir çok Avrupa ülkesinden daha düşük bir
vergi yüküne sahiptir. Vergi tabanının darlığı ise verginin ağırlıklı olarak
mal, hizmet ve gelirden alınmasıdır. Servetler ile ilgili yeterli ölçüde
vergilendirme yapılmamaktadır. Buna rağmen vergi oranları ile vergi kaçırma
arasında pozitif bir ilişki vardır.
İstanbul Sanayi Odasının, vergi
kaçırmaya sebep olan faktörler ile ilgili kendi üyelerine yaptığı anket
çalışmalarında, vergi oranlarının yüksek olmasının vergi kaçırmasının
sebepleri arasında yer aldığı ifade
edilmiştir (Yaraşlı, 2005:73).
Örneğin, Türkiye’de rafineri
fiyatı üzerinden yapılan hesaplamaya göre, akaryakıt için ödenen her 100 YTL ‘nin
yaklaşık 65 YTL ‘si devlete KDV ve ÖTV olarak ödenmektedir. Ayrıca KDV mükellefi sayısı da azalma
göstermiş, 2001 yılında 2 milyon 870 bin 826 olan KDV mükellefi sayısı yüzde 24.4
gerileyerek 2005 Eylül sonunda 2 milyon 168 bin 925’e düşmüştür.
Bu nedenledir ki gelişmiş
ülkelerin vergi sistemlerine bakıldığında, 1986 yılından itibaren vergi oranları
düşürülmeye başlanmıştır.
Türk Vergi Sistemine, iş
dünyası açısından bakıldığında, iş gücü üzerindeki vergi, sigorta ve benzeri
yükümlülüklerden dolayı, işverenler kayıtdışı ekonomideki avantajlardan
yararlanma çabası içine girmektedirler. Öyleki asgari ücretli bir işçinin işveren
üzerindeki toplam maliyetinin % 44,6 oranındaki kısmını vergi, sigorta ve benzeri
yükümlülükler oluşturmaktadır (Sarılı, 2006).
İşverenler çalıştırdığı
işçilerin maliyetinden, ya işçinin sigortasını hiç ödememekle tamamen
kaçabilmekte ya da işçinin sigorta prim ve ya günlerini düşük göstererek kısmen
kurtulmaktadır. İşçinin gelir oranının düşük olmasından dolayı herşeyi
kabulederek çalışması, işverenlerin böylesi bir davranışa girmesinde büyük bir
etkiye sahiptir.
Vergi oranlarının yüksek
olması, vergi kaçırmanın en önemli nedenlerinden birisidir. Mükelleflerin yüksek
oranlı vergiye karşı gösterdiği tepki vergi kaçırmaktır. Bu durum vergi
matrahını ve vergi gelirlerini düşürmektedir. Buna karşılık düşük vergi
oranları vergi kaçırma ve vergiden kaçınma isteğini sona erdirerek vergi tabanının
genişlemesinde olumlu bir etki yapar ve bunun sonucunda vergi gelirlerinde bir artış
meydana gelir (Siverekli Demircan, 2003).
Çeşitli gelir gruplarına dahil
olan 477 katılımcı ile yapılan anket sonucunda, % 59 gibi büyük bir çoğunluk,
vergi yükünün yüksek olması karşında vergi kaçıran mükelleflerin pek
suçlanamayacağını diğer bir ifadeyle vergi kaçırma ile vergi yükü arasında
sıkı bir ilişki olduğunu düşünmektedirler (Bayraklı ve diğ., 2004:222).
2.4. Vergi Sisteminin Adil Olmadığı
İnancı
Mükellefler, vergi sisteminin
adaletsiz olduğunu öne sürerek vergiden kaçınmak veya vergi kaçırmak için bunu bir
savunma mekanizması olarak kullanmaktadır (Saruç, 2003:156).
Türk Vergi Sisteminin adaletli
olmadığını, gelirden alınan vergilerin ücretliler üzerinde yoğunlaştığından
yani dolaysız vergi gelirlerinin yüksek olmasından veya bir yandan asgari ücretlilerin
normal tarife üzerinden vergilendirilirken diğer yandan hazine bonosu ve devlet
tahvillerinden 660.000 YTL’ye kadar faiz, alım ve satım karı elde edenlerden vergi
alınmamasından anlaşılmaktadır (Yaraşlı, 2005:112).
Dolaylı vergi, toplumun devletten
aldığı mal veya hizmete karşılık ödediği Katma Değer Vergisi, Özel Tüketim
Vergisi gibi vergilerdir. Dolaysız vergiler ise ticaret sonucu elde edilen gelirden,
çalışanların ücret ve maaşlarından kesilen Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve
Taşıt vergisi gibi vergilerdir (Özfidan, 2004).
Türkiye’de yüksek oranlı
nüfus artışına rağmen son 10 yılda gelir vergisi mükellefi sayısı 1 milyon 800
binde kalırken, aynı dönemde basit usuldeki vergi mükellefi sayısı da 910 binden 820
bine gerilemiştir. 1986 yılından itibaren toplam mükellef sayısının azalmasına
rağmen dolaylı vergi gelirlerinin, toplam vergi gelirleri içindeki payı %35, dolaysız
vergi gelirlerinin payı ise %65 oranında gerçekleşmesi, vergi yükünün nüfusun
sınırlı bir kısmının üstünde kaldığını göstererek, Türk Vergi Sisteminin
adil olmadığı inancını artırmaktadır (Hisarcıklıoğlu, 2006).
Çeşitli gelir gruplarına dahil
olan 477 katılımcı ile yapılan anket sonucunda, % 56 gibi büyük bir çoğunluk,
vergi sisteminin adaletsiz olduğu inancından dolayı vergi kaçıran mükelleflere hak
verilebileceğini diğer bir ifadeyle vergi kaçırma ile vergi sistemindeki adaletsizlik
arasında pozitif bir ilişki olduğunu düşünmektedirler (Bayraklı ve diğ.,
2004:222).
2.5. Vergi
Afları
Vergi Ödemeyi etkileyen faktörler
arasında Gecikme zammı affı, faiz affı, matrah artırımı affı, stok ve demirbaş
affını kapsayan vergi affı yeralmaktadır (Savaşan ve Çoban, 2005).
Türkiye’de vergi idaresinde
iyileştirme gerçekleştirilmeden, vergi sistemi değiştirilmeden yapılan vergi
afları, son 40 yılda artış göstermiş ve özellikle 1980 yılından itibaren her üç
yıl için bir vergi affı düşecek şekilde vergi ve sigorta prim afları
çıkartılmıştır. Bu nedenle mükelleflerin, vergi aflarının devamlı olacağına
karşı inancını artırmakta, vergisini zamanında ödeyen mükelleflerin
cezalandırıldığını, ödemeyenlerin ise ödüllendirildiğini düşündürerek
mükelleflerin vergi ödemesini olumsuz yönde etkilemektedir (Yaraşlı, 2005:113;
Savaşan ve Çoban, 2005).
Vergi aflarının en önemli
nedenlerinden birisi mükelleflerin ve ülke gelirlerinin ekonomik kriz dönemlerinde
Bu bağlamda 2003 yılında Vergi
Barışı Kanunu uyarınca çıkartılan vergi affı sonrasında elde edilen toplam
tahsilat miktarı beklentilerinde üzerinde gerçekleşmesine rağmen, vergi aflarının
vergi sisteminde yasal düzenlemeler olmadan yapılması, mükelleflerin gelecekteki af
beklentilerini arttırıp, orta ve uzun vadede vergi kaçırma eğilimini artırarak vergi
uyumunu düşüreceği kaçınılmazdır ( Çelikkaya, 2002).
2.6. Vergi Denetimi ve Ceza Oranı
Vergi, devletin kamu hizmetlerini
sunması ve kişilerinde toplumsal yaşamlarını sürdürmesini sağlayan bir araç
olduğundan yasalarla getirilen bu zorunluluk, hukuk devleti ilkesinin vergi hukukundaki
yansımasıdır. Bu inancın toplumda yerleşebilmesi için etkin bir denetim
mekanizmasına ihtiyaç vardır (Yıldırım, 2006).
Denetim, mükelleflere ait
belgelerin, muhasebe kayıt ve defterlerin üzerinde yapılan
incelemelerle çeşitli muhasebe oyunlarının, yanlış ve hilelerin ortaya
çıkartılarak düzeltilmesini ve caydırıcı etkisiyle de mükelleflerin yasalara
uymasını, vergisini doğru beyanlarla ve zamanında ödemesini yani vergi suçu
işlememesini sağlamaktadır ( Çelikkaya, 2002; Aslan, 2002 ).
Genel olarak vergi suçu, vergi
mükellefleri ile bunların hukuki ilişkide bulunduğu üçüncü kişilerin vergi
kanunlarında tanımı yapılan davranış biçimleriyle, sonucuna ceza öngörülen
hükümlerin ihlal edilmesidir (Candan, 1995:17).
Ekonomistler, sosyologlar,
psikologlar ve hatta suç bilimcileri, denetim oranı ve ceza oranının vergi
kaçakçılığına sebep olduğunu ve hatta vergi kaçırma faaliyetlerinin de algılanan
denetim oranını etkilediğini çeşitli teorik modellerle ortaya koymuşlardır (Saruç,
2003:156).
Çeşitli gelir gruplarına dahil
olan 477 katılımcı ile yapılan anket sonucunda, katılımcıların % 50’si vergi
kaçıran mükelleflerin vergi idaresi tarafından yakalanma ihtimalinin düşük
olduğunu, ayrıca katılımcıların % 54’ü vergi kaçıran mükelleflerin vergi
idaresince yakalanması sonrasında ödeyeceği mali cezanın yüksek olmadığını
düşünmektedir (Bayraklı ve diğ., 2004:224).
Türkiye’de vergi denetimi
oranı, mevcut mükellef sayısının her yıl ortalama %4’ü olarak
gerçekleştiğinden verimli ve etkin bir vergi denetimi yapıldığı söylenemez (Aslan,
2002).
Gelişmekte olan ekonomilerin en
belirgin özelliklerinden biri olan, kurumlaşmış işletmelerin ve çok uluslu
şirketlerin azlığı, küçük ve orta boy işletme sayısının fazla olması, kayıt
dışı ekonominin oluşmasında önemli rol oynamaktadır (Akcan, 2002).
Çünkü çok uluslu şirketlerin
ve kurumsallaşmış işletmelerin azlığı vergi idaresinin çok sayıda küçük
işletmeye hizmet vermesini ve bu işletmelerin denetimini zorlaştırmaktadır.
1999 yılında çıkartılan bir
kanunla vergi cezalarında uzlaşma uygulaması tekrar başlamış ve bunun sonucunda
vergisini ödeyen mükelleflerin bile vergi kaçırma eğilimi artmıştır (Sarılı,
2006).
Etkin bir vergi denetim sisteminin
olmaması, denetim oranının düşük olması, vergi cezalarında uzlaşma uygulaması,
ceza oranlarının düşük olması ve cezaların denetimlerle yeterince desteklenmemesi,
mükelleflerin vergi kaçırma eğilimlerini artırmaya sebep olabilmektedir (Çelikkaya,
2002).
SONUÇ
Mükelleflerin vergi kaçırması
ile mükelleflerin gelir seviyesi ve gelir kaynağı, vergi oranları, vergi idaresinin
adil olmadığı inancı, vergi afları, vergi denetimi ve ceza oranı ile arasında
sıkı bir ilişki vardır. Türkiye’de kayıtdışı ekonominin kayıtlı ekonomiye
oranının yüksekliği, devlet gelirlerindeki kaybın ne kadar büyük olduğunu ve bunun
çözülmesi gereken önemli bir sorun olduğunu göstermektedir. Kayıt dışı
ekonominin, kamu finansmanı dengesinde meydana getirdiği olumsuzlukların yanı sıra
yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getiren vatandaşlar aleyhine de haksız bir
rekabet ve ticaret ortamı oluşturmaktadır. Türk Vergi Sisteminde vergi
kaçakçılığını önleyerek vergi gelirlerini artırmak
için, ekonomik büyümeyi destekleyecek, vergi adaletini sağlayacak, vergi
tabanını genişletecek, kayıt dışı ekonomiyi önleyecek, vergi mevzuatını basit,
anlaşılması ve uygulanması kolay hale getirecek, vergi mevzuatına tam olarak uyan
mükelleflerin vergi yükünü artırmadan toplam vergi gelirlerini artıracak,
Türkiye’yi uluslararası vergi rekabetinde olumlu bir konuma getirecek kapsamlı bir
vergi reformunun acil olarak yapılması gerekmektedir. Sistemdeki ana vergiler yeniden
düzenlenerek bunlara ek olarak, vatandaşların eğitilmesinden, toplanan vergilerin
yerinde harcandığına ilişkin güvenin tesis edilmesine kadar, vergi sistemine olan
inancın yerleştirilmesinden etkili bir denetimin, ödüllendirmenin ve caydırıcı
mekanizmaların kurulmasına kadar birçok köklü reformun gerçekleştirilmesi gerekir.
Bu reformlar sonucunda Türk Vergi Sistemi, vergi kaçakçılığını önleyerek ve vergi
gelirlerini yükselterek, kamu harcamalarına kaynak sağlama olan
KAYNAKÇA
http://www.tisk.org.tr/yayinlar.asp?sbj=ic&id=202
(13/03/2006).
AKSOY, Şerafettin (1999), Vergi Hukuku ve
Türk Vergi Sistemi, 5. Baskı, İstanbul: Filiz Kitabevi.
ASLAN, Abdullah
(2002), “Vergi Denetiminin Gerekliliği”, http://www.huk.gov.tr/makale1.html (10/03/2006).
BAYRAKLI, H.H.,
N.T. Saruç ve İ. Sağbaş (2004), “Vergi Kaçırmayı Etkileyen Faktörlerin
Belirlenmesi ve Vergi Kaçaklarının
Önlenmesi: Anket Çalışmasının Bulguları”, Uludağ
Üniversitesi’nce Düzenlenen 19. Maliye Sempozyumu, Mayıs, s.204-254.
CANDAN, Turgut (1995), Vergi Suçları ve Cezaları,
ÇELİKKAYA, Ali (2002),
“Mükelleflerin Vergiye Gönüllü Uyumunu Etkileyen Faktörler”, http://www.eakademi.org/makaleler/acelikkaya-1htm
(13/03/2006).
EKER, Aytaç (1997), Kamu Maliyesi, 3. Baskı, İzmir: Anadolu
Matbaacılık.
GÜÇLÜ, Sami (1996), İktisada Giriş, 2.Baskı, Adapazarı: Sakarya
Kitabevi.
HİSARCIKLIOĞLU, M. Rifat
(2006), “Vergi Ödül Töreni Konuşması”,
http://borsa.tobb.org.tr/haber_goster.php?hid=471&ser=2
(12/03/2006)
ÖNCEL, M., A. Kumrulu
ve N. Çağan (2005), Vergi Hukuku, 13.Baskı, Ankara:
Turhan
Kitabevi.
ÖZFİDAN,H.
Yaşar (2004), “Ülkemizde Vergi Adaleti Nasıl Sağlanır?”, http://www.malihaber.com/modules.php?name=News&file=article&sid=276Malum (10/03/2006).
PALAMUT, E.
Mehmet (2006), “Gelir Dağılımı ve Mili Ekonomi Modeli”,
http://www.milliekonmimodeli.com/index.php?icerikno=22 (10/03/2006).
SARILI, M. Ali
(2002), “Türkiye’de Kayıt Dışı Ekonominin Boyutları, Nedenleri, Etkileri ve
Alınması Gereken Tedbirler”, http://www.tbb.org.tr/turkce/dergi/dergi41/Kayitdisi.doc
(16/03/2006).
SARUÇ, Naci Tolga (2003), “Vergi Ödemeyi Etkileyen Faktörler: Anket
Araştırmalarının Sonuçları”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı 178, Temmuz, s.152-165.
SAVAŞAN, Fatih
ve Ferah, Çoban (2005), “Bir Politik Çevrim Enstrümanı Olarak Vergi Afları”,
http://www.ekonomistler.com/arsiv/bultenler/Ekonomistler_Bulteni_ Aralik_2005_55._Sayisi.pdf
(16/03/2006).
SİVEREKLİ DEMİRCAN, Esra
(2003), “Vergilendirmenin, Ekonomik Büyümeye ve Kalkınmaya Etkisi”, http://iibf.erciyes.edu.tr/dergi/sayi21/edemircan.pdf
(10.03.2006).
YARAŞLI, G.Osman (2005), Türkiye’de Vergi Reformu,
YILDIRIM, Ramazan (2006),”Vergi
Reformu Üzerine Genel Düşünceler”,
http://www.dicle.edu.tr/dictur/suryayin/khuka/vergireformu.htm
(10/03/2006).
http://www.gelirler.gov.tr/gelir2.nsf/0/2e2eb9db9c7bb66d8025710f0049f15b?OpenDocument
(15/03/2006).
Yazının Adresi: http://www.akademikbakis.org/12/makale/VOEF.doc